Pazar Terapisi’nde bu hafta, yanlış insanlara aşık olmak ve mutsuz ilişkileri sürdürmek konusunu işliyoruz. Uzman psikolog David Lieberman, daha mutlu ve keyifli ilişkiler kurmanız için çözüm önerilerinde bulunuyor. Yüksek Topuklar’da, Pazar Terapisi köşemizin size yardımcı olacağını umut ediyoruz.
“Nihayet diğerlerinden farklı olduğunu düşündüğüm biriyle karşılaşıyorum. Bu defa uzun süreli bir ilişki olmasını istiyorum. Sonra, yavaş yavaş hoşuma gitmeyen şeyler fark ediyorum. Sonunda anlıyorum ki bu da diğerleri gibi… Bir ilişki istediğim gibi gitmediğinde hiçbir şey yapmıyorum. Kendi kendime daha iyi birini bulamayacağımı veya her şeyin yoluna gireceğini söylüyorum. Zaman geçiyor ve hiçbir şey değişmiyor. İlişkiyi bitirmek istiyor ama hiçbir şey yapamıyorum. Neden sürekli yanlış insanlara aşık oluyorum?”
Hayatın pek çok alanında, işinizden tatilinize, giydiğiniz giysilere kadar hemen her şeyde, istediğiniz değil hak ettiğinizi düşündüğünüz şeyleri yaşarsınız. Güzel ve tatmin edici bir ilişkiyi hak ettiğinizi düşünebilirsiniz, ama bilinçaltınızda farklı şekilde düşünüyorsanız, gerçek hayatta farklı bir sonuç elde edersiniz. Hak ettiğinizi düşündüğünüz şeyleri elde ederseniz kendinizi rahat hissedersiniz. Hak ettiğinizi düşündüğünüzden daha fazlasını elde ederseniz de huzursuz hissedersiniz.
Sürekli sağlıksız ilişkiler yaşıyorsanız, yanlış insanlara aşık oluyorsanız ne istediğinizi gerçekten sorgulamanın zamanı gelmiş demektir. Çirkin bir kadınla evleneceğini, böylece kadının kendisini hiçbir zaman aldatmayacağını, aldatsa bile umursamayacağını söyleyen adam güzel şeyleri hak etmediğini düşünmektedir. Hak ettiğini düşündüğü kadınların peşinden gidecektir. Siz de aynısını yapıyorsunuz. Mükemmel olduğunu düşündüğünüz biriyle beraber olmak sizi rahatsız ediyor.
Mutsuz olduğunuz bir ilişkiyi devam ettirmenizin nedeni hayatınızda başka bir hata ile karşılaşmayı istememenizdir. İlişki için onca çaba ve zaman harcadıktan sonra bunun bir hata olduğunu kabul etmeyi istemiyorsunuzdur. İlişkiyi sürdürmeye çalışırsınız ve böylece kısır döngü devam eder. İlişki için ne kadar çok çaba harcarsanız, bitirmeniz de o kadar zorlaşır. Aksi halde o ilişki için harcadığınız her çaba kendi gözünüzde bir kayıp olacaktır.
Bu döngü devam ettikçe daha bağımlı olursunuz ve kendinizi birlikte olduğunuz kişiyle özdeşleştirmeye başlarsınız. Bunun sonucunda, ilişkinin sona ermesini kendinizden bir parçayı kaybetmek olarak görürsünüz. İşte bu yüzden pek çok insan kendilerini mutlu etmeyen ilişkilerini sürdürürler. Olayın gelişimi şöyledir: Kendinize yeterince saygı duymazsınız ve bu eş seçiminize yansır; daha sonra hata yaptığınızı fark ettiğinizde bunu kabul etmeyi istemediğiniz için ilişkiyi devam ettirirsiniz. Sonra, ilişkiyi neden devam ettirdiğinizi mantıklı bir hale sokmaya çalışırsınız. Bulabildiğiniz tek açıklama bu ilişkiden daha iyisini hak etmediğinizdir. Kendinize saygınız daha da azalır. Nihayet elinizdeki tek şeyin ilişkiniz olduğunu fark eder ve ilişkinizi devam ettirirsiniz.
Sonunda, sadece istediğiniz gibi değil fakat aynı zamanda size benzeyen biriyle beraber olursunuz. Eğer mutsuzsanız, kendiniz gibi mutsuz birini bulursunuz. Eğer sinirli ve kıskanç biriyseniz, yine size benzeyen birini bulursunuz.
Hiç düşündünüz mü neden birisi pahalı bir restoranda müdür olup beş altı kat daha çok kazanmak varken ömür boyu ucuz bir kafede garsonluk yapar? Elbette insanların tecrübe kazanmaları gerekir ama neden aynı ucuz kafede yıllarca çalışsın ki! Çünkü bundan daha iyisini hak etmediğini düşünür. İçinde bulunduğu çevrede rahattır ve ondan daha iyisini hak ettiğine inanmaz. İnsanlar karar verirken sadece istedikleri değil, rahat ettikleri şartları da göz önünde bulundururlar.
Kendinize şunu sorun: Gerçekten arzu ettiğim şeyleri elde edebilseydim ne isterdim? Dergileri karıştırın ve beğendiğiniz insanların resimlerini kesin. Hayal ettiğiniz bir partnerde olması gereken özellikleri, kestiğiniz postere yazın. Örneğin, sevgi dolu, dürüst, tutkulu, seksi yazabilirsiniz. Bu kişiyle beraber yapmak istediğiniz şeylerin resimlerini de postere yapıştırın. Bu alıştırmayı sadece romantik ilişkiler için değil sağlık, zenginlik, yaratıcılık, iş gibi hayatınızdaki diğer önemli şeyler için de yapın.
Kendinizi daha fazla sevin. Bunu yaptığınızda insanların sizi daha da çok sevdiklerini fark edeceksiniz. İnsanlar sizinle ilk defa karşılaştıklarında nasıl biri olduğunuzda hakkında bir fikirleri yoktur. Eğer onlarla mırıldanarak konuşur, kambur durur ve konuşurken gözlerine bakmazsanız, kendiniz hakkında olumsuz şeyler söylerseniz, onlar da sizin hakkınızda olumsuz düşüneceklerdir.
Cana yakın, güler yüzlü, mutlu insanlarla karşılaşmanın yolu öyle olmaktan geçer. Dik durun, konuşurken insanların gözlerine bakın ve gülümseyin. Partilere gidin ve tanımadığınız insanlarla tanışarak en az yarım saat konuşun. Bu bir parti değil mi? O halde herkes eğlenmek için oradadır, öyle değil mi? İyi bir dinleyici olun ve herkesin sevgisini kazanın!
