‘Pazar Terapisi’ köşemizde bu hafta, yeniliklerden korkmak, sorumluluk almaktan kaçmak ve kendi hayatımızın kontrolünü reddetmek konularını işleyeceğiz. Uzman psikolog David Lieberman’ın önerileriyle daha mutlu, daha üretken bir hayata sahip olmanıza yardım edeceğiz.

‘Yeni bir iş teklifi aldım. Daha yüksek bir maaş, daha büyük bir ofis ve daha çok sorumluluk anlamına geliyor. Ama çeşitli bahaneler bularak reddediyorum. Bir yandan daha iyi yaşamak için fırsatları değerlendirmek isterken bir yandan da güvende hissettiğim noktada kalmak istiyorum. Bu tutumum, yeni bir ilişki teklifi aldığımda, mutsuz ilişkimden ayrılmak istediğimde, para biriktirmeye başladığımda da tekrar ediyor. Bu kısır döngüden kurtulmak istiyorum. Ama neden korku hissediyorum?’

Sorumluluktan kaçıyorsunuz, çünkü sorumluluğu üstlenmeyi reddediyorsunuz. Hayatınıza dış etkenlerin yer verdiğini düşünüyorsunuz. Hayatınızın kendi elinizde olmadığını bilmek, sorumluluk almanızı engelliyor. Hayatta fırsatların eşit olarak dağıtılmadığına inanıyor ve bu yüzden kendinizi yormak istemiyorsunuz.

Olgunlaşmak ve ilerlemek için değişebilmek gerekir. Sorumluluk değişiklik demektir. Ancak iyi bir şeyler elde etmek için değişmek, stresli olabilir ve stres acı verici olabilir. Dolayısıyla elinizde şöyle bir eşitlik olur: Harikulade bir bilinmeyene karşı, eski ve rahat hayatınız…

Sorumluluk

Yeni bir sorumluluk almak çoğunlukla bir şeylerden vazgeçmeyi gerektirir. Sizin için bildiğiniz şeylerden vazgeçmek çok zor gelir. Sahip olduklarınızdan, daha da önemlisi bildiğiniz şekilde yaşamanın sağladığı rahatlık ve güven duygusundan vazgeçmek istemiyorsunuz.

Yeni sorumlulukları kabul edip etmemek benlik imajınızla ilgili bir meseledir. Sorumluluk, yeni bir durumun üstesinden gelmede ne kadar becerikli olduğunuzu görmenizi sağlar. Sorumluluk alıp da becerilerinizi test ettiğinizde belki de düşündüğünüz kadar becerikli ve başarılı olmadığınızı anlarsınız. Sizin korktuğunuz da tam olarak budur. Sorumluluktan kaçmak için bununla tutarlılık gösteren düşünceleri benimsersiniz: ‘Otuz beş yaşındayım. Bu yaştan sonra evlenemem.’ ya da ‘Bütün iyi fikirler daha önce düşünülmüştür!’ gibi. Bu durumda, denemediğiniz için kendinizi suçlu hissetmezsiniz. Tabii bir de kendinizi haklı çıkarma meselesi vardır. Bugüne kadar hayatınızda gerekli değişiklikleri yapacak gücünüz vardı, ama yapmadınız. Şimdi bu gerçeği kabullenmek istemiyorsunuz. Yeni sorumlulukları redderek geçmişteki davranışlarınızı haklı çıkarmaya çalışıyorsunuz.

 

pazar terapisi

Geçmişte ne olduğuna aldırmayın; bugün ne yapacağınızın size bağlı olduğunu hatırlayın: Bugüne kadar yaptığınız seçimlerde sizi etkileyen pek çok insan olmuştur. Aileniz, öğretmenleriniz, arkadaşlarınız kararlarınızı etkilemiştir. Ama şimdi hayatınız kendi ellerinizde! Başarılı olursunuz ya da olmazsınız. Bu sizin gösteriniz, tamamen size ait! Bugün yaptığınız her şey ileride nasıl biri olacağınızı belirleyecektir. İnsanın kendi kaderinden kendisinin sorumlu olması kadar büyük bir özgürlük yoktur. Sadece kendi geleceğinizi değil, başka insanlarınkini de etkileyebilirsiniz. Başkalarını suçlamaya bir son verin. Sadece güç sahibi insanları suçlayabilirsiniz. Hayatımızın geri kalanı boyunca hayatınızın sorumluluğu sizin elinizde. Güç sizin elinizde, çıkın ve oyununuzu oynayın!

Pazar

Risk almaya başlayın: Derler ki limana demirleyen gemiler emniyettedir ama gemiler limanda demirleyip kalsınlar diye yapılmazlar. Benzer şekilde hayatında hiçbir değişiklik yapmayan insan belki rahat edebilir; ama mutlu olamaz. Bizi mutlu eden şey öğrenmek ve ilerlemektir. Sorumluluğu bir yük olarak değil, geçmişte yaptıklarınızın karşılığında verilen bir ödül olarak düşünün. Sadece başarılı insanlara sorumluluk verilir. Hayatınızda gerçekten başarı ve mutluluk duygusunu tadabileceğiniz tek bir alan seçin ve bu alanda sorumluluk almak üzere ilk adımınızı atın.

Yüksek Topuklar