Yağmurlu sonbahar günlerinde evde daha çok vakit geçiriyoruz. Battaniye altına girip çayımızı, kahvemizi yudumlarken kitap okumaktan keyif alıyoruz. ‘Yüksek Topuklar’ olarak, sonbahara çok yakışan kitap önerileri sunuyoruz.
Kahve Kokulu Hikayeler
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin. Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin. Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin. Okurken içinizi huzurla dolduracak, yüreğinizi ısıtacak, iyilik, sevgi, dostluk ve mutluluğu dile getiren birbirinden güzel 52 adet hikâyeden derlenen bu kitapla hayata keyifli bir mola verip kargaşadan sıkıntılardan uzaklaşacaksınız.
Hayvanlardan Tanrılara – Sapiens
Çoğu çalışma insanlığın serüvenini ya tarihi ya da biyolojik bir yaklaşımla ele alır, ancak Harari 70 bin yıl önce gerçekleşen Bilişsel Devrim’le başlattığı bu kitabında gelenekleri yerle bir ediyor. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu irdeleyen Sapiens, tarihle bilimi bir araya getirerek kabul görmüş anlatıları yeniden ele alıyor.
Kadınlar Susarak Gider
Candan Ünal’ın büyülü kaleminden kadınların dünyasına ışık tutan, yolu aydınlatan bir kitap… Seyrettiğimiz filmler, okuduğumuz romanlar, dinlediğimiz efsaneler gerçek olacak diye bekliyoruz. Şu beyaz atlı prens ne zaman gelir? Prens bulacağız diye kurbağa öpmekten de bıktık. Öpünce prense döneceğine o kadar inanmıştık ki, kurbağaların değişimini umduk. Kurbağalara da gün doğdu tabii! Sonra anladık ki, bunların hepsi masalmış. Anlayınca ne değişti? Hiçbir şey! Ne inatçı, ne umudu yüksek bir inancımız varmış. Denemeye devam ettik, ediyoruz. Velhasıl, kurbağa öpüp, sihrin gerçekleşmesini beklemekten bıkmadık. İşin kötüsü, o kadar çok kurbağa öptük ki, şimdi hepsi kendini prens sanıyor…
Havva’nın Üç Kızı
Şirin, Mona ve Peri… Günahkâr, İnanan ve Şaşkın. Münkir, Mümin ve Mütereddit… Böylesine farklı üç genç kadın nasıl bir araya gelebilir? Arkadaş olabilirler mi sahi? Hatta kız kardeş? Tanrı, bilim, kimlik, aidiyet, Doğu-Batı tartışmalarının tam ortasında hiç kimselere benzemeyen, karizmatik bir adam, sarsıcı bir skandal ve sıra dışı bir aşk… yarım kalan… seneler sonra yeniden canlanan…
Kürk Mantolu Madonna
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
Ela Gözlü Pars Celile
Osmanlı’nın en güzel kadınlarındandı. Saray ressamı Fausto Zonaro’nun rahleyi tedrisinden geçti. Paris ve Roma’da eğitim gördü. Adını resim sanatına altın harflerle yazdırdı. Padişah hafiyeleriyle, Balkan çetecileriyle, İttihat ve Terakkicilerle boğuştu… Korku nedir hiç bilmedi! Gönlünü kendinden dört yaş küçük olan Yahya Kemal’e kaptırdığında evliydi, iki çocuğu vardı. “Ela gözlü pars” diye şiirler yazdı ünlü şair onun için.