İletişimde… İlişkilerde… Araba kullanmada… Hızla ilgili her şey en revaçta artık: Motosiklet, rüzgâr sörfü, snow board, formula vs. Hız korkunç bir alışkanlık. Çünkü kendinden kaçışı kolaylaştıran bir şey. Ne kadar hızlıysan o kadar uzaksın ruhuna, kalbine. Bu kötü gibi görünüyor değil mi söyleyince? Oysa bu devirde her birimizin yaptığı bu değil mi? Sürekli gitmek, hem de hızla.

Rahmetli babamın, el çabukluğu ile hemencecik yapılan işler için söyleye geldiği bir deyimi vardı: Şıpın işi. Şıp diye oluveren işler için bunu söylerdi. Şu an her şey şıp diye olmuyor mu? Bir bakalım mı neler oluyor?

İstediğiniz her yerden, istediğiniz bir kişiye şıpın işi ulaşabiliyorsunuz kolaylıkla. İster dağ başında olun, ister dünyanın bir ucunda. Aynı şekilde size de şıpın işi ulaşılabiliyor. Yani özlemek hikâye artık. Ses, görüntü şıpın işi karşınızda.

Şıpın işi, banka işlerini hallediveriyorsunuz. Para çekip, para gönderiveriyorsunuz. Yatırım yapabiliyor, hatta para kazanabiliyorsunuz. Şıpın işi alışverişler.  İstediğiniz bir şey şıp diye sizin oluveriyor.

Şıpın işi âşık olunuyor. Herkes birbirine şıpın işi “aşkım, sevgilim” deyiveriyor. Şıpın işi, aynı kişiden nefret ediliyor. Dün başlayan ilişkiler, bugün bitiveriyor. Hem de aşk söz konusu iken…

Şıpın işi, “süper bir insan, harika” deniyor bir kişiye. Şıpın işi, o kişi “tu kaka” oluveriyor. Zaferler bir saniyelik. Yenilgiler de. Her şey hemencecik unutuluveriyor. “Sıradaki!” deyiveriyor insanoğlu. Şıpın işi istekler. Bugün istenen, su şıp diyene kadar istenmeyen oluveriyor.

Dünyayı, şıp şıp sesleri alıp götürürken, bu minik sesler kocaman bir gürültü yaratıyor. Gürültüden değil birbirimizi, kalbimizin sesini duyamıyoruz. Duymak istemediğimizden mi? Asla. Aksine ne kadar çok ihtiyacımız var o sese, biliyoruz. Daha yüksek söyle dedikçe o sese, sadece şıp sesleri artıyor.

Şıp seslerini nasıl susturmalı?  Biraz musluğu kapamalı ya da iyice açıp akıvermesini sağlamalı. Durağanlık ya da süreklilik. Tek ihtiyacımız olan bu galiba.

Şıpın işi iş yapmak güzel şey, canım babamın dediği gibi. Takdir edilesi bir şey. Biz şıpın işi işler yapmaya ve yaratmaya devam edelim ama kontrolü elimizden bırakmayalım. Şıp seslerine teslim olmayalım ama savaşmayalım da. Bazen musluğu kapatmayı bilelim, sakinleşelim ya da açalım gönlünce aksın dursun ki coşalım.

Canım babama gittikçe büyüyen özlemim, tüm saygım ve sevgimle…

Figen Bıyık – Yüksek Topuklar
figen@yuksektopuklar.net

Tüm Yazılarımı Okumak için Tıklayın!