Merhaba, ben Arzu… Yeniden, Yüksek Topuklar’da sizinle buluşmamın çok özel bir sebebi var: sigarayı bırakmak! Yıllardır hayalini kurduğum temiz, özgür, hareketli hayatıma kavuştuğum için çok mutluyum… Sigarayı, zannettiğimden daha kolay nasıl bıraktığımı anlatacağım. Sizi, güzel bir hayata davet ediyorum, benimle gelin!

Sigarayı bırakmaya nasıl karar verdim?

Sigarayı bırakmaya karar verdiğimde her madde bağımlısının yani sigara tiryakisinin yani nikotin bağımlısının yapmayı çok sevdiği yemek sonrası anlardan birindeydim. Nefis bir hafta sonu kahvaltısı yapmıştım ve sıra kahve, sigara keyfime gelmişti. Evde sigara olduğuna emindim, sakince sütlü kahvemi hazırlayıp masaya getirdim.

Sigaranın hepsini içmişim!

Kül tablası, çakmak ve kahve hazır ama sigaram nerede? Aman Allah’ım sigara yok, dün tüm paketi bitirmişim, aptal kafam insan sabaha bir tane sigara bırakır! Tamam, sakin olayım evde yoksa bakkalda sigara var. Hemen arayıp sigara siparişi verdim ve sigarayı beklemeye başladım. On dakika geçti, yirmi dakika geçti ve sigara gelmedi. Sinirleniyorum, ellerim titriyor, yerimde duramıyorum.

Sigara gelmiyor, deliriyorum!

Siparişimin ne durumda olduğunu sormak için bakkalı arıyorum “kusura bakmayın siparişi göndermeyi unutmuşuz, şimdi gönderiyorum” diyor. Unutmak mı? Sigaranın benim için ne kadar önemli olduğunu bilmiyor mu bu adam? Kahvaltıdan sonra, yemekten sonra, uyandığımda, uyumadan önce, yürürken, stres anında, spordan sonra, kahve içerken sigara içmezsem ne hale geleceğimi bile bile bunu bana nasıl yapar? Adi adam! İstemiyorum, gönderme siparişi, gider kendim alırım, sana para kazandırmak istemiyorum!

Sigara buldum, mutluyum!

Markete gitmek için tam kapıdan çıkıyorum, telefonum çalıyor, yengem arıyor. Halimi hatırımı sormak istemiş ancak konuşacak durumda değilim. “Kusura bakma yenge, kahvaltıdan sonra sigara içemedim çok sinirliyim ve zaten beynim de durdu seninle konuşamam” diyerek hızlıca telefonu kapatıyorum. Arabama biniyorum, içimden bir his “ortadaki bölmeye bak, orada sigara olabilir” diyor ve bingo! Yarım paket sigara bulduğum için o kadar mutluyum ki şeker dağıtıp çocuk sevindirebilirim!

Geri zekâlı olduğumu hissediyorum!

Oh, sigara buldum, hemen eve dönüp birkaç tane sigara içeyim sonra markete giderim, önce sigarayı derin derin içime çekeyim ki saatlerdir(!) sigara içmek için bekliyorum, bunu hak ettim! Kahvemden bir yudum, sigaramdan bir nefes alıyorum ama bu bana mutluluk vermiyor. Kendimi çok aciz, beceriksiz, mutsuz hissediyorum. Peki, şimdi ne oldu? Her zaman bana mutluluk veren ritüel şimdi neden berbat hissettiriyordu? Çok şaşkınım, sigara içmek bana kendimi neden bu kadar yetersiz ve geri zekâlı hissettiriyor?

Sigara içenler geri zekâlıdır!

Sigara içerken kendimi neden geri zekâlı, aciz, yetersiz, beyinsiz, yeteneksiz hissettiğimi anladım. Çünkü ben, aklına pek güvenen hatta bununla övünen Arzu olarak kendine hiçbir bir faydası olmayan, bana sadece ve sadece zarar veren sigaranın kölesi, hizmetçisi olmuştum. Aklı olan herhangi bir insan, beyaz kâğıda sarılmış zehre tapar mıydı ve üstüne bir de para verir miydi? Beni öldürmesi için kiralık katil tutuyordum, etrafımdaki insanlar bana “seni öldürecek” dediğinde “ama ben onun ben öldürmesini seviyorum” diyordum. Tam bir aptallık! Başka bir örnek daha var: kafamı, gözümü dağıtıp beni çok pis dövmesi için birini tutuyorum, üstelik yüklü miktarda da para veriyorum; ağzımı, burnumu kırıyor ve ben dövülmeyi sevdiğimi söylüyorum. Artık sigarayı bırakmış, akıllı bir insan olarak bir zamanlar böyle yaşadığıma inanamıyor ve anlatırken dahi kendimden utanıyorum, ne kadar salakmışım!

Sigaradan kurtulma yolunda nelerle karşılaştığımı yeni yazımda anlatacağım yani bu bir yazı dizisi olacak çünkü sigarayı bırakmak üç cümlede ya da tek yazıda anlatılacak bir şey değil.  Sizi, güzel bir hayata davet ediyorum, benimle gelin!

Arzu Karabulut

Yüksek Topuklar – Yayın yönetmeni