Erkekler ego tatminini geçekleştirirken, kadınlar işin keyfini ya da hayal kırıklıklarını paylaşmak için anlatır ama olsun. Sonuçta konu masaya düşer.
Çağdaş ve ayakları yere basan kadınların çoğu cinsel mutluluğu yakalayamadıkları adamları komik denecek bahanelerle terk edip, dostlarına doğrusunu söylerler. Erkeğin deneyimi, kadına gösterdiği özen, sevişme uzunluğu, tarzı, cinsel organının büyüklüğü, finali, sırtını dönüp uyuması, uyumaması, sonrasında sigara sohbeti olması, sarılması gibi birçok faktör önemli konumdayken, erkekte çoğu zaman kadının dişi olması ( bahsi geçen dişi kelimesi kadınlık anlamında değil, gerçekten diş anlamında kullanılmıştır) ve nefes alması yeterlidir. Ancak olayı bu kadar da erkekler açısından düşük görmek yanlış olur. Yukarıdaki tanım genel bir kural olmakla beraber, kadının da deneyimlisini, sevişirken takıntıları olmayanını, malak gibi yatmayanını, ten uyumunu arayan erkekler de vardır.
Kadınlar arasında en çok konuşulan konuların başında ise, nasıl öpüştüğü ve sevişirken konuşup konuşmadığı gelir ki, bu bize her şeye rağmen kadının romantik yanının erkeğe karşı daha üstün olduğunu gösterir. Erkekler, konuşanlar ve konuşmayanlar olarak ikiye ayrılır. Bu durum kadın konuşmayı seviyor, adam susuyorsa ya da tam tersi oluyorsa rahatsızlık vericidir. Her iki tarafında konuşmaktan hoşlandığı birlikteliklerde ise can alıcı soru şudur? Nasıl konuşuyorsunuz?
Kadın beyni, erkeklerin de şikayet ettiği üzere farklı çalışır. Adamın söylediği kelimeler, kadının aklında altyazı olarak “Bunu daha önce başkasına söyledi mi acaba? Bu cümleyle ne demek istedi? Şimdi ne yapmalıyım?” biçiminde geçer, ancak görünen köy kısmında bir sorun bulunmaz, kadın tamamen olayın içindedir. Adam da doğal olarak kadının bundan zevk aldığını düşünür ve kelimeler bir çığ gibi büyür. Tehlike çanlarının başladığı an işte tam da orasıdır. Adam konuyu abartıp, bebek lisanıyla konuşursa, tüm organlara kendince taktığı isimlerle hitap ederse, ya da fazlaca kaba ve sert olursa, kadının artık o sevişmede bir taraf değil, sadece destekleyici unsur olduğu gözlenir.
Elbette bu anlattıklarım her çift için geçerli olamaz. İlişkiler kendi özellikleriyle saklı ve çeşitlidir. Farklılık ve mahremiyete sahiptir. Bunlar sadece kahve sohbetlerinden beynimde kalanlar. Ama beyler çok dikkat edin, duyduğum ve birazdan anlatacağım bu yaşanmış öykünün içinde olmak istemezsiniz.
Adam ve kadın, aşkın o en ulvi kısmını yaşamaktadırlar. Sevişme ritmini yakalayan ve artık mutlu terler akıtan bu çiftin ahengini şu soru bozar:
Erkek: Şimdi sana ne yapıyorum?
( Erkek bu soruya verilecek cevabı beklerken, her iki tarafın da olay anında daha fazla tahrik olmasını sağladığını düşünüyordur)
Ancak o an kadının iç sesi şunu söyler:
-Bu da bilmiyor, alın bunu üstümden!
Candan Ünal
Yüksek Topuklar Aşk Editörü
candan.unal@yuksektopuklar.net