Şimdi nerededir? Gerçekten bulmuş mudur? Mutlu mudur? En önemli soru ise ruh eşi var mıdır?
Sahnede şarkı söylerken dikkatimi çekmişti. Sarı uzun saçları, yemyeşil gözleri, gülümsemesi ile hoş bir kadındı. Adı önemli değil. Bana sorsalardı, Destina koyardım. Bu hikayede adı öyle geçsin.
Ara verdiğim sırada yanıma gelmiş, tebrik etmişti. Bazı şarkılarda gözleri dolmuştu, bazılarında ise neşelenmişti. “Şu kısacık sürede nerelere götürdünüz beni, bilseniz” demişti. “Nerelere?” dedim. “Olmak istediğim yerlere” dedi. Anlatsın istedim, uzun süreceğini, erkek arkadaşının yalnız kalmaktan sıkılacağını söyledi. Ama bir gün sadece sohbet etmek için geleceğine söz vererek yerine oturdu. Gece bitti. Giderken tokalaştık. Tebessümünde hüzün saklıydı.
Aradan kaç gün geçti bilmiyorum. Bir akşam saati, programın başlamasına vakit varken geldi. Kahve sözümü hatırlattı, gülüşüp sohbete başladık. Hikayesi çok değişik değildi. Neredeyse yolda çevirsek 10 kişinin yarısında hep aynı film vardı. Erken yaşta evlilik, umarsız bir koca, çocuk ve ayrılık. Geldiği gecenin kendisi için çok önemli olduğunu söyledi. O gece şarkıları dinlerken, hayatının sıkıcı olduğuna karar vermişti. Yaptığı hiçbir şeyin onu mutlu etmediğini anlattı. “Sizi izledim, ne büyük bir tutkuyla şarkı söylediğinizi gözledim. Eminim, aşkı da, acıyı da, her duyguyu en sonuna kadar yaşamışsınızdır. Sizin hayata tutunduğunuz yer burası sanırım. Düşündüm, bende tutunacak bir dal bile yoktu. Gerçek aşkı aramaya karar verdim. Bunun için bir yolculuğa çıkacağım” dedi. Cesaretine hayran kaldım.
Çocuğunu ne yapacağını sordum. Annesine bırakacaktı. Yıllardır biriktirdiği paraları bu tatilde harcamaya ve aşkı bulmaya karar vermişti. Gece biterken sarıldık birbirimize, güzel bir dostluğun başlangıcı gibiydi. “Bir akşam, yanımda ruh eşimle seni dinlemeye geleceğiz. Onu bulmadan dönmem” dedi. Bir daha Destina’yı hiç görmedim. Haber de almadım. Rüzgar onu nerelere sürükledi, gerçekten aradığını buldu mu, öğrenemedim. Ancak, bir kadının bu büyük macerasını hayranlıkla izledim. Peki, gerçekten ruh eşi var mıdır?
Düşününce yokmuş gibi geliyor. Bir ilişkide uyum ve süreklilik oranı %50’yi bulursa, öpüp başımıza koyuyoruz. Belki de şanslı insanlar karşılaşıyordur. Öyle ya, dünya üzerinde her şeyin bir çifti varken, bireylerin de bir eşi olamaz mı? Dağ, tepe, bayır gezmek gerekiyordur, tüm caddeleri, sokakları, deniz kenarlarını dolaşıp bulmak gerekiyordur. Dünya öyle büyük ki, nerede arayacaksın? Belki dün yanımızdan yürüyüp geçmiştir, yıllar önce aynı sokakta oturmuşuzdur, bir kafede sırt sırta değmiştir sandalyelerimiz veya marketin reyonlarını saniye farkıyla dönmüşüzdür. Kaçırmışızdır belki, kim bilir?
Ruh eşi var mıdır, bilmiyorum ama inancın ve umudun mucizeler yarattığını daha önce gördüm. Eminim, bir gece Destina gelecek. Kolunda aşık olduğu adam, yüzünde hınzır bir tebessüm ve gözlerinde hüzünden eser kalmamış haliyle, barın kapısından girecek. Ve geldiğinde de yazacağım size, sadece ve sadece inancın istediğimize ulaşmak için ne kadar büyük bir yardımcı olduğunu görelim, amacımız için her türlü çabayı gösterecek azmi kaybetmeyelim diye. Bu gece Destina için dua edeceğim, onun ruh eşini bulduğunu düşüneceğim ve sanırım bu düşünce yüzümde şu anda oluşan gülümsemeyi yaşatacak , çok huzurlu bir uykuya dalıp gideceğim. Destina’ya, Destinalara…..
Candan Ünal
Yüksek Topuklar Aşk ve İlişkiler Editörü
Candan.unal@yuksektopuklar.net
*Tüm hakları Yüksek Topuklar.net’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ruh eşi konusunu arştırıp doğru kelimeler ile makaleni yazmalıydın. süslü kelimelerle ancak bar , ile duayı aynı parağrafa koyarsın. ancak maneviyatı yüksek insanlar ruh ikizini yada eşini bulabilr. onlarda bira içilen yerde bulunmazlar. yani alkol tüketerek yüksek bilgeliğe ulaşamazsın. tutarlı makale yazınız. gerçekle ilişkisi olsun.
ben eski kafalı değilim sakallı yobaz da değilim. yazdıklarında biraz gerçek payı olmalı….