Şairlerin ruhundan akan şiirler onunla anlam kazanır: seni bir kere öpsem; ikinin hatrı kalıyor. İki kere öpeyim desem; üçün boynu bükük…
Kahverengi, kısacık saçlar ancak onun yüzüyle buluştuğunda güzelleşir. Gözler, ancak o güldüğünde ufuk çizgisine benzeyip sonsuzluk hissini yaşatır. Yanak altı, omuz üstündeki ben, ancak onda olduğunda oracığa sığınmayı arzulatır. Yağmurdan bile küçük eller sadece o dokunduğunda ıslatıp mutluluk verir. Nefes alındığında sadece onun kokusu yeni doğmuş bebek kokusuna benzer.
Siyah kazak sadece onun üzerine yakışır, bütünleşir. Levi’s 501 kot pantolon sadece o giydiğinde hayranlık uyandıracak kadar güzel görünür. Haki rengi bermuda şort, sadece onun üzerindeyken yaz günlerini aydınlatır. Uzaktan izleyen kadında ise “farklı türdeki her kıyafet ona nasıl bu kadar çok yakışabilir?” sorusunu uyandırır.
Sadece onunla sevdiğimiz sözcükler sözlüğü oluşturabilir, şifreleri mesajlarla konuşabiliriz.
Saçlarımın ucundakı kırıkları aldırdığımda, her zamankinden değişik modelde ayakkabı giydiğimde, gözlerimdeki ışık birazcık söndüğünde, enerjim düştüğümde sadece O farkedebilir.
Dünyanın en güzel, en eğlenceli, en çekici, en akıllı, en başarılı kadını olmasam da sadece O, beni her şey hissettirebilir. Onunla ya da onsuz yaşadığım her an için şükretmemin sebebi olabilir.
Uyanabilmek için kahveye ihtiyaç duyduğumda sadece O, “sabah kahvelerimizi beraber içeriz diye düşündüm” deyip elinde kahve bardaklarıyla kapımı çalabilir.
Sadece ben, kendimi onda görebilirim, onunla tamamlanabilirim. Eğer O olmazsa; kendimi büyük bir puzzleın eksik kalmış parçası gibi hissedebilirim.
Sadece O, beni acıdan öldürebilir. Günlerdir, aylardır, yıllardır süren özlemekle içimi yakabilir. Tek kelime etmeden bakışlarıyla beni tüketebilir, bir gülüşüyle onun için hazır bekleyen kalbimi; kucağına alabilir.
Beni sadece O mutlu edebilir.
Peki, ben O’nu sevmeyeceksem kimi seveyim?
Gözleri, elleri, gülüşü, kokusu, dokunuşu güzel adam için biriktirdiğim şarkılardan birinin daha ruhu olsun. Birsen Tezer ve Hüsnü Arkan benim adıma söylesin. Bir gün gelsin, izin versin; sesim şarkılara; kokum kokusuna karışsın!
Bugün dağların dumanı aralandı, hoş geldin
Ah ışıklar içinde kaldım, yandım efendim
Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgâr
Tutuşsun gün, yansın geceler,
Zamanımız dar
Sen bana geç kaldın efendim, ben sana erken
Soyunsun gün, sarsın geceler, vaktimiz varken
Bugün günlerden güzellik, sefa geldin, hoş geldin
Ah bu yağmur yalnızlığımmış, dindim efendim
Feraye Demir – Yüksek Topuklar
ferayedemir@gmail.com
Tüm Yazılarımı Okumak için Tıklayın!