Meriç’e nasıl davranmalı, ataklarına nasıl karşılık vermeli gibi taktikleri Aşk ve İlişkiler yazarımız Candan Ünal’dan beklemekle birlikte tanıdığım Meriç’lerden size örnekler vermek istiyorum…

 

Kadın Meriç

 

Sanmayın ki Meriç’lerin cinsiyeti sadece erkektir… En şahanesinden kadınlar da Meriç olabiliyor. Tabii burada klişeler klişesi “kadın kadının en büyük düşmanıdır” sözüne yürekten yer verecek değilim… Biliriz ki cinsiyetin ötesinde insanız ve insan ihanet eder. Uygun şartlar yakaladığında ihanet fiile dönüşür. Üzerine uzunca yazabileceğim bu konuyu başka bir güne erteleyip tanıdığım kadın Meriç’i size takdim edeyim.

 

Bir zamanlar erkek arkadaşım, ben ve erkek arkadaşımın en yakın arkadaşı Başak isimli bir kadınla çok sık görüşüyorduk. Şüphesiz ki Başak çok iyi bir insandı, içinden asla kötülük geçmezdi ve sevgilisi de vardı! Erkek arkadaşımın ailesiyle bir takım sorunlar yaşayınca, uzak kalma kararı almıştım. Kendime kapandım, durumun düzelmesini beklerken sessizliği tercih ettim. İnsanlara inanmayı seven Feraye, evinde otururken meğer erkek arkadaşım ve artık ikimizin de yakın arkadaşı Başak,  buluşmaya başlamışlar. Erkek arkadaşım, benden ayrılmak zorunda kaldığı için ne kadar üzgün olduğunu anlatıyormuş, Başak da tüm iyi niyetiyle benim özümde iyi bir insan olduğumu, şartların beni bu kararı vermeye zorladığını söylüyormuş. Gel zaman git zaman Feraye’nin iyiliğiyle başlayan sohbetleri, Başak tarafından “Feraye’ye o konuda ben de çok kırgınım”, “Senin gibi bir erkeğe bu nasıl yapılır?”, “seni sadece ben anlayabiliyorum” dostluğuna dönüşmüş… Tabii bunları Başak ve erkek arkadaşım henüz kankayken, erkek arkadaşımın bana gelip anlatmasıyla öğrenebiliyorum.

 

Düşünebiliyor musunuz? Ben, kalbimdeki kırıkları kendi başıma onarmaya çalışırken Başak, tam benim ölçülerime göre başıma çorap örüyormuş. Sonunda ne oldu biliyor musunuz? Erkek arkadaşım ve Başak “birbirimizi çok iyi anlıyoruz, başkaları bizi mutlu etmiyor kanka!” diyerek 3 ayda içinde sevgili olup, nişanlandılar sonra da evlendiler. Şimdi nasıl bir hayat yaşıyorlar, bilmiyorum, merak etmiyorum. Sadece anlamaya çalıştığım ama bir türlü anlamadığım “başka bir kadın için duyduğu aşk acısını” sana anlatan, gözünün önünde başka bir kadını seven, öpen, sarılan adamı nasıl olur da “sevgili” sıfatıyla hayatına alabilirsin? Mağdurum da mağdurum demeyeceğim, asla öyle hissetmiyorum. İkisi için de ne halleri varsa görsünler derim o kadar…

 

Sinsi Meriç

 

Meriç’lerin genel çalışma prensibi sinsilikten oluşur, biliyoruz. Üstün yeteneği sinsiliklerini tek taraflı ya da iki taraflı kullanarak hedefe ulaşmak isterler. Tecrübeyle sabittir ki Meriç’ler arasında en tehlikelilerin iki taraflı oynayanların olduğunu düşünüyorum. Ne yapar bu Meriç’ler? Hadi size sinsi Meriç’i de takdim edeyim…

 

Şimdi adını anmayayım, kendini önemli hissetmesin ama en sevdiğim sevgilimle (kim acaba?) ortak bir arkadaşımız var. Sinsi Meriç’imiz, O’nu da tanıyor, beni de tanıyor. İlk zamanlarda gayet düzeyli giden ilişkimiz samimiyetin etkisiyle boyut değiştiriyor. Meriç kişisi bana gelip en sevdiğim sevgilimi kötülüyor, O’na gidip beni kötülüyor… “Beni yanlış anlama ama bu adam sana göre değil, zaten çok da çapkındır” diyor. “Beni yanlış anlama ama Feraye sana göre değil, sağlam pabuç değildir” diyor. Biz, bu duyduklarımıza kulak asmamakla birlikte içimize ekilen şüphe tohumlarını yeşertmeye başlıyoruz. En ufak kırgınlık anında “acaba Meriç’in söyledikleri doğru mu?” diye düşünüyoruz. Birbirimize olan sevgimiz, Meriç’in sinsiliğine üstün geliyor ve konuşmaya başlıyoruz. Karar veriyoruz, Meriç’le aramıza bir mesafe koyacağız… Meriç, anladığımızı anlıyor ve taktik değiştiriyor… “Hadi bu akşam hep beraber yemek yiyelim” diyor, “Peki” diyoruz. Ben, yemek yiyeceğimiz yere toplantıdan çıkıp geliyorum ve geç kalıyorum; Meriç, “toplantın çok uzun sürdü farkında mısın?” diyor. Türlü sebeplerle yeniden bir araya geliyoruz, en sevdiğim sevgilimin acil bir işi çıkıyor ve gitmesi gerekiyor; Meriç, “gecenin bu saatinde ne işi böyle?” diyor. Anladığınız üzere Meriç, bir adım daha öteye götürüyor çalışmasını, sinsilikten vazgeçip açık oynamaya başlıyor. Fırsat vermemek lazım!

 

Meriç Avukatı

 

Hayatımızın bir döneminde Meriç’lere mutlaka denk gelmişizdir dedim ya bazen rolümüz Meriç avukatlığı olur. İlişkideki kadın ya da erkek Meriç’ten şüphelenir. En uygun dille Meriç’in samimiyetine inanmadığını, görüşme sıklığını azaltmasının uygun olacağını söyler. Meriç avukatı, kız ya da erkek bu durumda özgürlüğünün kısıtlandığını hissetmekle birlikte doğrudan savunuya geçer. Meriç avukatlığı diyalogunu size takdim edeyim;

 

–    Hayatım, Meriç’in samimiyetine inanmıyorum. Sana bakışlarında beni rahatsız eden bir şeyler var.
–    Ne yani? Ne demek istiyorsun sen?
–    Seni kısıtlamak ya da hayatındaki insanlara müdahale etmek değil niyetim ama Meriç’ten rahatsız oluyorum.
–    Çok rica ediyorum saçmalama! Meriç çok iyi bir insan, bana karşı asla öyle duyguları olamaz, hem sevgilisi de var!

 

Evet, Meriç hem çok iyidir hem sevgilisi vardır hem de cinsiyetini belirleyen hiçbir organı yoktur. Çükü düşmüştür.

 

Evde Denemeyin!

 

Meriç’ten rahatsızlık duyan erkek arkadaşınızın sözlerini dikkate almayın. Meriç’le daha sık görüşmeye başlayın. Erkek arkadaşınızdan şikâyet edip, aslında ayrılmak istediğinizi söyleyin. Bakalım Meriç nasıl tepki verecek? Sizin mutlu olmanız için samimiyetle önerilerde bulunup sakinleştirmeye mi çalışıyor yoksa kıvama getirmek için erkek arkadaşınıza Meriç de mi çok kırılıyor? Biraz sabredip deneyin bakalım, “sen çok farklı bir kadınsın”, “seni hayatımda özel bir yere koymak istiyorum”, “aslında birlikte çok mutlu olabiliriz” diyor mu?

 

Feraye Demir
İletişim için e-mail: ferayedemir@gmail.com