Yaşınızdan ve çocuklarınızın sayısından anladığım kadarıyla, siz de erken yaşta bir evlilik yapmışsınız. Kim bilir neler yaşadınız? İçgüdüsel olarak, kızınızın sizin gibi bir hayatı olsun istemiyor olabilirsiniz. Tepkiniz bu yüzden belki de bu kadar serttir. Sizi anlıyorum.
Ancak şu tarafından bakalım olaya: Biri 21 yaşında bir genç kız, diğeri 25 yaşında bir delikanlı, onarlın hata yapma hakları var. Onlar yanlış yapabilirler. Onlar size küsebilirler ama sizin ebeveyn olarak böyle bir hakkınız yok.
Çocuklarımızı doğurduğumuzda, onları yetiştirmek, okutmak ve bakmak görevini kabul etmiş oluruz. Fakat bu yaptıklarımız, bize onların hayatlarını kontrol edebileceğimiz ve sadece bizim istediğimiz şekilde yönlendirebileceğimiz gibi bir hak vermez. Kızınız artık yetişkin bir birey! Onun seçimi ve seçimlerinin sonuçları var.
Sanıyorum bu genci okumamış olduğu için ailenize uygun görmediniz. Peki, Sevgili H., sizin istediğiniz gibi biriyle evlenseydi, mutlu olabileceğini garanti edebilir miydiniz? Ben karısını döven pek çok okumuş, aydın geçinen adam tanıyorum.
Sonuç olarak bu delikanlı, kızınızı satmamış, onu uyuşturucu batağına sürüklememiş, sevmiş ve onun namusuna bir zarar getirmeden evlenmiş. Kızınızı eşi yapmış. Bu delikanlı gerçekten çok kötü biri olsa, daha farklı davranmaz mıydı? Kızınız da sizi utandıracak bir şey yapmamış, sadece evlenmiş sevdiği adamla!
Sizi anlıyorum, kızınızın mutsuz olacağını ve bu evliliğin sürmeyeceğini düşünüyorsunuz. Peki, diyelim ki sizin dediğiniz gibi oldu ve kızınız şu anda çok mutsuz. Bu kız kime gidecek? Kime güvenecek? Kocasından çekiyorsa ve ayrılmak istiyorsa, kime sığınacak? Arkasında duran bir ailesi yok! En güvenmesi gerektiği annesi bile, ona sırtını dönmüş. Ya da olaylar hiç sizin tahmin ettiğiniz gibi değil. Kızınız belki de çok mutlu. Neden onunla bu mutluluğu paylaşmıyorsunuz? Sizin amacınız kızınızın mutlu olması değil midir?
Bakın Sevgili H., eğer bir gün ağlayarak kapınıza gelmesini ve büyük hata yaptığını söyleyerek ayaklarınıza kapanmasını bekliyorsanız, bu çok intikam dolu bir his olur. Sadece “ben söylemiştim” diyerek, egonuzu ve haklılığınızı ispat edersiniz. Ancak o günün gelmesini beklediğiniz kişi sizin kızınız! Bu duygudan acilen kurtulmanız lazım.
Bence hemen kızınıza koşun. Onun size her zaman ihtiyacı var. Bir yanlış yaptı veya yapmadı, bu onun hayatıydı, bir seçim yaptı. Sonunda ya mutlu olacak,ya acı çekecek. Ancak sizin anne olarak göreviniz, her iki durumda da kızınızın yanında olmaktır. O genç ve hata yapabilir. Böyle bir hakkı var. Duvara çarparak öğrenecek hayatı. Emeklediği zaman hiç düşmesine izin vermediniz mi ki, şimdi düşmesini istemiyorsunuz. Düşecek ve öğrenecek! Hayat böyledir, yanlış yaparak öğrenilir.
Bence, damadınızla da küs olmak akıllıca değil. Siz bir kartal gibi kızınızı korumalısınız. Onun arkasında bir ailesi olduğunu sözle değil, davranışlarınızla göstermelisiniz. Madem bu kadar kötü bir adam, onların arasında olup adamın kızınıza karşı tavrını gözlemleyin.
Siz boş verin etrafın ne diyeceğini, milletin ağzından çıkana kulak vermeyin. Siz bir annesiniz. Kızınızın yanında olun, ona sahip çıkın. Mutluluğunu paylaşın. O kız sizin yüzünüzü karartacak, başınızı öne eğdirecek bir şey yapmamış. Sadece evlenmiş! Onu da siz istemiyorsunuz diye bu şekilde yapmış. Kızınızı her şartta ve her durumda korumak ve affetmek sizin annelik göreviniz. Ben sizin doğruyu seçeceğinize eminim.
Sevgilerimle
Candan Ünal
Yüksek Topuklar Aşk & İlişkiler Editörü
candan.unal@yuksektopuklar.net
Okur Mektubu
Sevgili Candan Hanım,
43 yaşında bir anneyim, 4 çocuğum var. 2 oğlan 2 kız, büyük kızım 3 ay önce bana hayatımda yaşadığım en mutsuz dönemi yaşattı. Kızım 21 yaşında, mesleği doktor asistanı, her şey 3 ay öncesine kadar güzel giderken, 25 yaşında, tahsilsiz, okumamış bir gençle tanışıp kaçıp gitti. O gençle evlendi. Biz de bu genci kızımıza uygun bulmadığımızdan, aileden kimse evlenirken yanında olmadı. Bizden kimse düğününde olmadan evlendi. Tercihini gençten yana kullanınca bizi çok yıktı. 21 sene biz kızımızı okuttuk, emek verdik. Bizim istemediğimiz bir kişiyle evlenince, bizi yıkıma uğrattı. Aradan 3 ay geçti. Kızımla hala kontağım yok, görüşmüyorum. Kızımı af etmeyi düşünüyorum görüşmeyi de ama o evlendiği genci asla! Bende yıllarca derin yaralar bırakacağını düşünerek onu asla af etmeyeceğim. Kızımın da ilerde hatasını anlayacağı günün geç olmadığını, bu gencin kendi dengi olmadığını anlayacağı günü görmeyi diliyorum. Kızımsız evimiz bomboş, onu çok özlüyorum, çok mutsuzum Candan Hanim. Ban a fikirlerinizle yardımcı olursanız çok sevinirim saygılarımla.