Bir başkaldırı hikayesi. Gülerek, şarkı söyleyerek, hayır diyerek, birbiriyle dayanışarak, paylaşarak yaşanan bir hikaye …
Kadınlar diyor ki;
“Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi’ndeyken, bir güvercin ürkekliğindeydik önceleri… Ürktük, çekindik, korktuk, kaygılandık ve de suskunduk. Anlamaya çalıştık. Sonra toparlandık. İnsanlığımızı, kişiliğimizi, devrimci değerlerimizi savunmak üzere güçlerimizi birleştirdik. Suya atılan taş misali başladı bu başkaldırı… Önce küçük bir halka, sonra giderek büyüyen, çoğalan ve tüm suya yayılan halkalar gibi…
Mamak… 12 Eylül darbesinin ardından bir cezaevi… Ve Türkiye’nin her tarafını çok sarsıcı bir şekilde etkileyen günlerde Mamak’ta ayakta kalmaya, direnmeye çalışan kadınlar… Direnirken birbiriyle dayanışan ve her acıdan bir kahkaha çıkaran kadınlar…
Dipnot yayınlarından çıkan, Kaktüsler Susuz da Yaşar; sıradan bulduğunuzu hayatınızı bile yaşama şansı sunulmayan kadınların anılarını anlatıyor…