Eskiden bilim kurgu filmlerinde rastladığımız robot askerleri düşünün? Pek çok roman ve filmde karşımıza çıkan, genetik olarak değiştirilmiş ve yaratılmış yeni ırkın birbirinin aynı tip, boy, kilo ve yüze sahip olmasının sebebi ne olabilir? Jules Verne kitaplarında bir hayali anlatıyordu ancak yıllar geçti ve hepsi gerçek oldu. Bu söylediklerimin bir komplo teorisi olduğunu düşünüyorsanız, günümüzde yapılmak istenilene farklı bir gözle bakmayı deneyin.   


Televizyonu açın ve dizilerde oynayan kadınlara şöyle bir göz gezdirin, ne kadar birbirlerine benziyorlar değil mi? Sonra Bağdat Caddesi’ne inip etrafınızdaki kadınlara bir bakın, deja vu yaşadığınızı zannedeceksiniz. Yanınızdan geçen kadın, 5 dakika önce farklı bir kıyafetle geçmemiş miydi?


Kozmetik, estetik, moda derken ne hale geliyoruz? Kimler güzellik kavramını değiştirerek, bu işten rant sağlıyorlar? Ebru Şallı’nın yaptığı o talihsiz açıklamaya bakarsak, onun gibi beyinleri yıkanmış insanların ne kadar fazlalaştığını fark edeceksiniz. Yüzlerini şişirerek, her taraflarına bıçak vurdurup ortaya atılan sahte güzellik akımının peşinden koşanlar, kime ve neye hizmet ediyorlar sizce?


Osmanlı döneminde yapılmış yağlıboya tablolar hiç dikkatinizi çekti mi? Osmanlı kadınlarının vücut hatlarını şöyle bir gözünüzün önüne getirin. Onlar güzel değil miydi? O resimlerdeki estetik, zarafet ve asalet şimdi var mı? Neden kadınlarımızı dönüştürüp, birbirine benzeyen ve hiçbir özelliği olmayan bir ırk elde edilmeye çalışılıyor ki? Bu işten milyon dolarlarca para kazanan kozmetik ve estetik sektörünün ipleri kimin elinde? Yüzümüzdeki kırışıklıkların yaşanmışlığın, tecrübenin ve olgunluğun getirdiği güzelliğin simgesi olduğu günlere ne oldu? Neden doğaya karşı böyle bir savaş veriyoruz? Dünyanın dengesini bozdukça bizden intikam aldığını göremiyor muyuz?


Söylemek istediğim hepimiz çok kilo alalım, kendimizi salalım, bakımsız ve pis bir toplum olalım değil elbette, ama hepimizin beynini böyle yıkayarak, güzellik uğruna her yerimizi neşterleyip, güzellik kavramını manken kadınlara getirip psikolojimizi bozarak, genetik kodumuzu değiştiriyorlar. Bizden sonraki nesillere bıraktığımız bu genetik kodların doğal olmayan yöntemlerle bozulduğunu fark etmememiz ne acı!


Sağlığınıza zarar vermediği takdirde, vücudunuza dokunmayın. Güzellik ruh ile başlıyor. Bir insanı sadece dış görünümünden dolayı çirkin gören gözlere sahip birinin, ne kadar güzel olursa olsun, bakışına yansıyan kötülüğü hangi krem giderebilir ki?


Aklıma gelmişken, Ebru Şallı yatıp kalkıp dua etsin ki, Nijerya’da dünyaya gelmedi. Orada yaşıyor olsaydı, herkes kendisine hastalıklı diye bakacak, hiçbir erkek onu beğenmeyecek ve asla şu anki yaşadığı hayat şartlarına sahip olamayacaktı. (Kazandığı parayı da kilolu kadınlardan elde ettiği gerçeğini atlamayalım bu arada!) Çünkü Nijerya’da güzel ve sağlıklı kadın demek, hala kadın gibi görünen, kemik üstüne deri geçirilmemiş ve birazda eti olan kadın demektir.  Erkeklerin şişman kadın sevmemesi doğal çünkü tüm basın ve kozmetik sektörü beynimize bunu aşıladı. Güzellik görecelidir, zaman içinde değişir ve yaratılır. Ancak bütün erkeklerin aynı şeyi sevdiğini zannetmeyin. Kadınların babasına benzeyen erkek araması gibi, erkekler de annelerine benzeyen kadınlar ararlar. Şöyle bir dönüp annelerinize bakın bakalım, aralarından kaçı mankene benziyor?


Siz boş verin bunları! Sağlığınıza dikkat edin, kendinize bakın ve daha önemlisi kendinizi sevin. Erkeklerin sizi beğenip beğenmemesi güzelliğinizden çok, aklınıza ve özgüveninize bağlıdır. Ayrıca her erkek tahtaya çivi çakmayı sevmez. Beni kötü konuşturmayın!…..


Candan Ünal

Yüksek Topuklar Aşk & İlişkiler Editörü

candan.unal@yuksektopuklar.net

*Tüm hakları Yüksek Topuklar.net’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.