Yüksek Topuklar Aşk & İlişkiler yazarı Candan Ünal, ilişkinin kurallarını yazdı. Sevgilinizle daha doğru, mutlu ve kontrollü bir ilişki yaşamak için bu önerilere mutlaka göz atın!
“Murphy’s kanunları gibi, ilişkilerinde genel geçer kurallar vardır. Bunları cebinizde tutarak yaşarsanız, daha az zarar görürsünüz.
Kadınların içinde doğal sezgiler vardır, dinlemeyi unuttuğumuz bu ses, bizi doğruya ve güvene doğru yönlendirmeye çalışır. Ne acıdır ki, ilkokuldan itibaren kimse bize, içimizden yükselen bu sesle nasıl iletişime geçeceğimizi öğretmez. Biz de bu sesin sezgimize mi, bilinçaltımıza mı ait olduğunu bilemeden karar vermeye alışırız. “Oraya gitme!” diye avaz avaz bağıran o sesi gerçekten dinlemiş olsak, başımıza gelecek kötü olayı da yaşamamış olacağızdır ama duymayız.
Eğer içinizden gelen o ses, size ilişkinizde bir şeylerin ters gittiğini söylüyorsa, mutlaka ters gidiyordur. Nedense kondurmayız, kaybetmemek için görmezden geliriz, göz ardı ederiz. Sonunda aşk elimizde patlar. Niye ayrıldığımıza dair fikirler yürütürüz ancak tüm ilişki boyunca bizi ikaz eden o sesi hatırlamayız.
Çapkın bir adamla tanıştığınızda, onu sevginiz, şefkatiniz ve kadınlığınızla durduracağınıza inanırsanız, yanılırsınız. Bir adam daha önce ihanet etmiş, çapkınlığı sevmişse, siz kraliçe olsanız bunu değiştiremezsiniz. İnatla değiştirebileceğinizi düşünmek, sadece egonuz ve kadınlık onurunuzla ilgilidir. Konunun adamla bir ilgisi yoktur. Yapılan araştırmalar da bu konuda beni destekler. Bir kere aldatan erkek, çoğunlukla buna devam eder. Başkasını aldatıp, sizi aldatmayacağını düşünmek, saflığınızdan çok, kendinize yedirememenizden kaynaklanır.
Bu konuda hırs yapmış bir kadın, içten içe aldatıldığını bildiği halde, sadece kendine yenilmemek için, ya yok sayar ve inanmaz, ya bahane bulup, görmezden gelir. İhaneti kabul etmek başka bir konudur. Bu ilişkinize, sevginize, şartlarınıza göre değişir. Yargıya ya da eleştiriye de, kimsenin hakkı yoktur. Benim burada bahsettiğim, inanmak ve kendini inandırmak. Bir duvarın, duvar olduğunu bilerek çarpmakla, bir sabah uyanıp duvara çarptığınızı fark etmek arasında fark vardır.
Yukarıdaki paragrafa eklenebilecek diğer bir durum ise, bağlanmaktan hoşlanmadığını, kimseye bağlanamayacağını söyleyen bir adama karşı verilen mücadeledir. Bağlanmam diyorsa, bağlanmaz. Beyaz gelinlik ve muhteşem düğün hayalleri kurarak, onu nikah masasına oturtmak için çaba harcamayın. Hamile kalmak gibi tüm hayatınızı etkileyecek formüller sadece size eziyet olarak geri dönecektir. Zorla nikah masasına oturtulmuş bir adama, başarı gözüyle bakarsanız, kendiniz tepeden tırnağa bir başarısızlık örneği olmuşsunuz demektir.
Seksle ilgili sıkıntılarınız varsa, bu durumu çoğunlukla profesyonel yardım almadan halletmeniz zordur. Ancak ilişkinin en başlarında bedenler ve ruhlar birbirini tanıyana kadar biraz kısa sevişmeler yaşamak doğaldır. Seks çiftlerin arasında, güven gibi zamanla oturur ve daha ileriki zamanlarda da sıradanlaşır. Sevişmeleri sürekli ihtiraslı tutmak, çiftlerin elindedir.
Bunlar ilişkilerin altın kurallarıdır. Şimdilik ilk aklıma gelenler bunlardı. Aslında yazıların her birinde bir kuralın ya da dersin altını çizmeye çalışsam da, hem gelen mektuplardaki sıkıntılardan, hem dostlarımın yaşadıklarından yola çıkarak; bugün elimizde bir liste olsun istedim. Başka nasıl anlatırım bilemiyorum, kör gözüne parmağım…”
Candan Ünal
Yüksek Topuklar Aşk ve İlişkiler Editörü
Candan.unal@yuksektopuklar.net
*Tüm hakları Yüksek Topuklar.net’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
