Bilinçaltı devrede olur, adı üstünde bilinçaltı olduğu için üst beyinle müdahale edebilmek pek mümkün olmaz. Tabii, aldatmayı neredeyse meslek haline getirmiş biriyle beraber değilseniz.

İhanet, kendini her şahısta farklı biçimde ortaya koysa da, ortak nokta değişimdir. Genellikle saçınızı kestirdiğinizi, yeni elbisenizi, tıraş olduğunuzu fark etmeyen partneriniz gereksiz şekilde bu ayrıntılara karşı hassaslaştıysa ve bu durum bir süredir devam ediyorsa, biraz huylanmak gerekebilir. Çoğu zaman, eve sebepsiz çiçekle veya hediye ile gelmek en önemli belirti gibi anlatılır ancak ben buna pek katılmıyorum. Her güzel harekete bir kötü anlam yüklemek gereksiz geliyor. Bu duruma takılınca, şizofreniye yakın bir ruh haline bürünüyor insan, eh, o zaman da karşı tarafın iyi niyetli tavrı kırılıyor, yapacağı varsa da yapmıyor. Ancak, ayrıntılara aşırı ilgi gösterme, partnerinizde daha önce olmayan bir özellikse, biraz temkinli davranmak gerekebilir. Suçluluk duygusu, mantığın önüne geçip, vicdan ile karşılaşıyordur.

Yukarıda anlattığımın tam tersi de eşit oranda ipucu sayılabilir. Yaşamsal her türlü şart aynı ise; para sıkıntısı, işteki sorunlar, sizin değişiminiz, aile veya çevreden kaynaklanan problemler vb. yoksa ve davranış şekli kötüleşmeye başladıysa, işkillenmek olasıdır. Durup dururken kavga çıkartma, sizi yargılama, eleştirme, başkaları ile kıyaslama, aşağılama gibi bir tavır gelişmeye başladığında, kendi içinde aldatmasına bahane oluşturuyor demektir. İhanetin devam ettiği süreçlerde, kişinin agresifleştiği, verdiği tepkileri kontrol edemediği çok fazla görünen bir durumdur.

İhanet eden kişi her iki tarafı da seviyor ve işin içinden çıkamıyorsa, depresyona yatkın olur. Dinlediği müzik değişir, kafası hep başka yerdeymiş gibi dalgındır.  Söylediklerinizi yapar ancak zevk almadığı çok belli olur.  Karar aşaması oldukça zorlayıcı bir süreçtir, kimden vazgeçeceğini bilemediği için, kafası karışıktır. Uykusuzluk ya da tam tersi yanınızda mümkün olduğunca uyuma, kabuslar gibi biyolojik sıkıntılar, dışarıdan gözlenebilir.

İletişim, yemek ve televizyonda ne olduğundan öteye geçmemeye başladığında, her söylediğinize ilgisiz ve kısa yanıtlarla; ya da kızgın bir tavırla cevap vermeye başladıysa; ilişkiniz çıkmak bir sokaktadır. Sorduğunuz her soru ona batıyorsa, altında başka şeyler arıyorsa, bunlar hep küçük sinyaller olabilir.

Sayılabilecek bir sürü davranış şekli var. Burada şu noktaya önemle değinmek istiyorum. Bu yazıda geçenler, başka hiçbir sebep olmadan ortaya çıktığında şüphe uyandırır.
Sevgilinizin sıkıntıları varken, (hele içinde bulunduğumuz ekonomik şartları göz önüne alırsak) siz artık eskisi gibi değilken veya cinsel sorunlar, zamandan kaynaklanan aşınmalar gibi burada yazmadığım birçok problem ilişkinin içinde değilse bu öneriler geçerlidir.

Gereksiz kıskançlık sendromları, karşınızdakini sizden uzaklaştırmaktan başka işe yaramaz. Gerçekten şüphe duymanız gereken olayların haricinde, sürekli dedektiflik yaparsanız, ihaneti elinizle sofraya koyarsınız. Birinin aklında olmayan şeyleri sokmak da yolu hazırlamaktır. İlişkiler, çok ince ve görünmez iplerle bağlıdır. Birisi kopunca, zamanla hepsi parçalanır. Kendinize güvenin. Sürekli kaygı taşımak, sizin de bilinçaltınızda huzursuzluk etkisi yaratacağından, birlikteliğiniz yara alacaktır. Sürekli camın kenarında, elinizde telefonla oturarak, psikolojik bozukluklara sahip ve asla düzgün bir iletişim kuramayan, ürettiği hayallere inanarak, karşısındakini sürekli suçlayan ve canından bezdiren biri olmak istemiyorsanız, sevdiğinize güven duyun. Delil toplamak ve yanlış anlamak isterseniz mutlaka bulursunuz. Huzurunuzu, gerçekliği olmayan olaylarla bozmayın, çünkü bu durum onları gerçek yapar. Zaten bu kadar kuşku duyuyorsanız, o ilişkiyi bitirin. Dünya üzerinde herkesin yerini dolduracak başka biri vardır. Bazen ayrılık, birlikte olmaktan çok daha başarılıdır……

Candan Ünal
Yüksek Topuklar Aşk Editörü
Candan.unal@yuksektopuklar.net

*Tüm hakları Yüksek Topuklar.net’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.