Çevrenizde şahit olmuşsunuzdur; bir gün bir tanıdığınız çok ağır bir hastalık geçirir. Bu hastalıkla birlikte doktor doktor gezer, derdine derman arar, tedavi süreci başlar. Bir yandan da o insanın hayatı gözle görülür bir şekilde değişmeye başlar. Daha sağlıklı beslenir, yürüyüşe spora başlar ama daha da önemlisi ruhun kırılgan yapısına biraz daha özen gösterilir. Hastalanmış insan ilgi ister, sevgi ister. İnsan aslında bunları her zaman ister ama hastalıktan sonra idrak eder.
Dr. Elif Güveloğlu, insanların birbirlerine sokulamadığı, açılamadığı bu garip soğuk çağda biraz da ruhumuza bakmaya çağırıyor bizi. Havuçtaki beta karoten, domatesteki likopen oranına, kimyasal katkı maddelerine odaklanmış olanlarımıza bambaşka yerlere bakmayı öneriyor. Çünkü kin, nefret, hırs, öfke, affedememe duyguları her türlü katkı maddesinden daha beter; bağışlama, sevgi, şefkat, merhamet duyguları bütün vitaminlerden daha kuvvetli.
Dr. Elif Güveloğlu, kitabının başlığı olarak bir Çin atasözünü seçmiş: Hastalıklar Öğretmendir. Nasıl mı? Kendinize bile itiraf edemediğiniz en derinlerdeki yaraları gösterir size. İçinize ayna tutar. Kininizin, öfkenizin, sevgisizliğinizin, içinize attıklarınızın ne kadar yıkıcı olabileceğini gösterir. Söylediklerini anlar da düşüncelerinizi, duygularınızı, hayatınızı değiştirebilirseniz hastalık da çeker gider; işi bitmiştir artık!
Kanser İyileşir kitabının da yazarı olan Dr. Elif Güveloğlu tam da en ihtiyaç duyduğumuz zamanda iyileşmenin, ruhumuzu okşamanın yollarını gösteriyor. Aslında her türlü hastalığın en önemli ilacı içimizde, kalbimizdeki sevgide…
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için neler yapabileceğimiz Kanser İyileşir kitabında yazıldı. Bu kitapta da ruhumuza, düşüncelerimize neler yapabileceklerimiz var.
Kitabın arka kapak yazısı:
Sebepsiz çalmaz kapınızı hastalık… Bedeninizin size mutlaka söylemek istediği şeyler vardır… Dilinizin söyleyemediklerini bedeniniz söyler çoğu zaman!
Siz de ‘bu yaşta ne romatizması bu’ veya ‘damla alkol almam, sarılık da geçirmedim ne sirozu şimdi’, ‘MS mi? Benim daha çok işim vardı yapacak!’ ya da ‘beslenmeme o kadar da dikkat ediyordum, nasıl bağırsak kanseri oldum’ der durursunuz.
Oysa söylemek istedikleri vardır eklemlerinizin, karaciğerinizin, yoldan çıkmış kontrolsüz ‘isyan eden’ hücrelerinizin size! Ve bedeninizin diline kulak verip ruhunuzdaki sesi duyabilirseniz, hastalık gider, görevi bitmiştir çünkü artık…
Dr. Elif Güveloğlu kimdir?
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirerek 1997’de tıp doktoru oldu. Çeşitli devlet ve özel sağlık merkezlerinde pratisyen doktor olarak çalıştı.
Hastalıkların tanısını belirleyen bir bilim dalı olan patoloji uzmanlığını tercih etti ve 4,5 yıllık ihtisas eğitimden sonra 2006 yılında yine Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde patoloji uzmanlığını bitirerek “patolog doktor” unvanını aldı.
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde Fitoterapi (bitkisel tedavi) yüksek lisansı yapmıştır.
1982 yılında Türkiye’deki ilk bitki özleri fabrikasını kuran rahmetli herbalist Atabay Güveloğlu’nun da kızıdır.