İlişkiler, insanı elbette yıpratıyor. Aşktan kalan vurgunun sızılarını biliyorum. Ancak sorun şu ki, ömür geçmişte yaşamakla harcanacak kadar uzun değil.
İnsan, kendi ailesiyle bile aynı evde huzurla yaşayamıyor. Bir başkasıyla ilişki yaşamaya kalktığında, mutlaka sorunlar çıkacaktır. Sonsuz mutluluk ve huzur, maalesef hiçbir ilişki için mümkün değil.
Gelelim senin şu yeni konuna! Evlenmek şart mı? Mutlu olacağın ve aşkın tadına varacağın bir ilişki yaşadığına inanıyorsan, neden bunu yaşamıyorsun? Hiçbir ilişkiye girerken, garanti veremeyiz ki? Belli olmaz, belki zaman içinde birlikteliğiniz gelişir ve evliliğe de gidebilirsiniz. Ancak bunu baştan şart koşmak, ilişkinin olasılığını azaltır.
Zaten ağır, uzun ve yoğun bir ilişkiden yeni çıkmışsın. Neden hemen kendini büyük ve derin bir ilişkiye atmak istiyorsun. Biraz gez, toz, hayatın tadını çıkar. Aşık ol, olma, sev, eğlen, canın ne istiyorsa yap! Gençliğin tadına var. Eski yaşadıklarının izlerinden, kirinden kurtul! Temizlen, arın!
Biraz zaman geçir. Birlikte olmaktan keyif aldığın bir adamsa, onunla da mutlu ol. Sonunda ayrılık varmış! Olsun! Sen de yaşadığın güzelliklere sayarsın. Evlensen, ayrılmayacağının garantisi var mı? Ayrılık acısı da değerlidir, hak eden bir ilişkinin ardından. Aşkı yaşamış olmak da, cebinde bir hazine gibidir. Milyonlarca insan, hiç aşık olmadan ölüp gidiyor. Kendini şanslı say! Biraz boş vermeyi öğrenmelisin! Hayatı akışına bırak, bakalım evren sana ne sürprizler hazırlayacak?
Sevgilerimle
Candan Ünal
Yüksek Topuklar Aşk & İlişkiler Editörü
candan.unal@yuksektopuklar.net
Candan Sohbetlere Mektup Yazmak için Tıklayın
Sevgili Candan Hanım,
Aslına bakarsanız benim bu zamana kadar ne bilgisayarım, ne de internetim oldu. Aslında halen de yok ama insan iletişim kurmak istediği zaman bir yolunu buluyor. Şunu da söylemek isterim ki, ilk defa bir yazara kendimden bahsediyor ve fikrini almak istiyorum.
Candan Hanım ben 28 yaşında bekar bir bayanım. Üniversiteyi maddi imkansızlıklar içinde okuyan, hatta yola 5 tl ile çıkan bir öğrenciydim. Bir erkek arkadaşım oldu. 7 yıl öyle ya da böle görüştük. Zaman zaman beni terk etti, aldattı, yani birçok şey hep evleneceğiz dedi ama hiçbir şey yapmadı. Tabii, bende hiç etrafıma bakmadım sadece onu sevdim ve bekledim. 2000 yılında tanışmıştık. En son beni terk etti ve 2 yıl aramadı. Benim hayatıma ciddi kimse girmedi. Sonra babam büyük bir acı içinde vefat etti. En çok istediğim şeyde babamın benim mutluluğumu görmesiydi ama olmadı. Sonra o beni aradı evlenmek istediğini söyledi yani bana evlenme teklifi etti, tam 9 yıl sonra… Kabul edemedim. 9 yılın acısı bu küçücük metne sığmayacağı için yazamıyorum, eminim ne kadar çektiğimi anlamışsınızdır. 27 yaşımda kpss ye çalıştım ve şimdi bir kamu kurumunda 6 aylık bir memurum. Gelirimi ailemle paylaşıyorum, evimden 3 saat uzaktayım. Şimdi karşıma biri çıktı açıkça söyleyeyim internetten yanıma geldi ve her hafta sonu gelmek istiyor. İşi de iyi doktor. Peki, sorun ne diyeceksiniz şimdi, sorun evliliği düşünmüyor, yani bekar ama kendi için erken görüyor. Hoşlandım kendisinden. İyi bir insana benziyor ama sonunu düşünüyorum. Ya yine yıpranırsam, yine eski sancılı günler! Şimdi kararsız kaldım, eskiden kalan bir tecrüben de var. Sizce ne yapmalıyım? Her şeyi akışına mı bırakmalı ve o anı yaşamalı mı? Yoksa oturup etraflıca düşünüp, öylece karar vermeli miyim? Lütfen bana yardımcı olun, çok yalnız ve tek başınayım, doğru düşünemiyorum bana bir fikir verin ne yapmalıyım? Yazacağınız cevabı nerden okuyacağımı bile bilmiyorum, o yüzden sitenizi takip edeceğim ya da mail adresime bakacağım. Lütfen bana bir cevap yazın. Sağlıcakla kalın.
Candan Sohbetlere Mektup Yazmak için Tıklayın