Lafta kalır hep o istediklerimiz, özlemini çektiğimiz şeyler ve düşünceler. Hele biraz da istediklerimizi elde edebilme konusunda ufacık bir şüphemiz var ise, o minicik şüphe tez vakitte tamamen söndürüverir o yere göğe sığdıramadığımız, yüreğimizi dolduran, bize yaşama sevinci veren, kocaman ümitlerimizi…
Karşılaştığımız herhangi bir kişi içimizdeki bu şüpheyi bir şekilde bize yansıtır. Bu kişi belki çok yakından tanıdığımız birisi veya belki de hiç tanımadığımız birisi olabilir. Ve her ne kadar içimizde o minicik şüpheyi barındırsak bile, biraz heyecanla, biraz da çekinerek, bahsetmekten kendimizi alamayız bu kişiye o ümidimizden, o hayalimizden. Sonra dinleriz bu kişiyi tüm varlığımızla, tüm benliğimizle. Sanki artık o kişi bizim için en önemli kişidir bu dünyada.
Kendiyimi engelliyorum ben de, bi cok kaliplara uydurmaga calisiyorum, biliyordum bunu, ama hala deyisdirmedim..belki de, istemiyorum deyistirmek, bilmiyorum:(
aslında birçok şeye ihtiyacım olduğunu düşünsemde,bende hiçbirşeyin eksik olmadığının farkındayım lakin bu devirde harşey para diyenlerdedim artık on kapının dokuzunu ne yazıkki para açıyor…