Eğer “Secret” kitabını beğendiyseniz, Joseph Murphy’nin “Bilinçaltının Gücü” nü de seveceksiniz demektir. Olumsuz olaylarla neden karşılaştığınızı merak ediyor musunuz?

 

Hepimiz hayatımızın bir döneminde ne kadar şanssız olduğumuzu düşünmüşüzdür. Aynı okuldan mezun olduğumuz arkadaşımızın neden daha iyi bir işi, daha iyi bir sevgilisi, daha iyi bir geliri olduğunu anlamakta güçlük çekeriz.

 

Ardından da kader dediğimiz şeye sığınırız. Böylece rahatlarız. Aslında başımıza gelenlerden kendimiz sorumluyuz. Hayatımızla ilgili ne düşünüyorsak, onu yaşıyoruz. Bu yüzden hayatımızı değiştirmek bizim elimizde.

 

Hayal ettiğimiz işe, eşe ve mutlu yaşama, gerçekten isteyerek ve inanarak ulaşabiliriz. Yoksa neden bazıları mutluyken, biz mutsuzuz?

 

Bir düşünün, erkek arkadaşınız var ve ona güvenmiyorsunuz. Her an size olan sadakatsizliğini göstereceğine dair bir inancınız var. Ve gün geliyor, gerçekten sizi aldatıyor. Siz ilk olarak ne dersiniz: “Zaten beni aldatacağını biliyordum!”

 

Murphy, başınıza gelen olayları çok düşündüğünüz için yaşadığınızı söylüyor. Umutsuz düşünceler, bir gün bir yerde size yıkıcı olaylar getirmek için kapınızda bekliyor.

 

Rahat ve umarsız olan insanların başına kötü ve aksi şeyler daha nadir gelir. Siz ne kadar evhamlı, titiz olursanız, bütün şanssızlıklar gelir sizi bulur. İşte düşüncenin gücünün en büyük göstergesi budur.

 

Unutmayın; eğer bilinçaltınıza mutsuzluğu ve şanssızlığı sokarsanız, o da asla peşinizi bırakmaz. Aslında bizler hayatımızda yaşadığımız olayları kendimiz yaratıyoruz. Ve artık bunu değiştirmek elimizde.

 

Bir koltuğa uzanın, gözlerinizi kapayın ve olmak istediğiniz yeri düşleyin. Ama buna gerçekten inanın. İstediğiniz bir olayın olduğunu ve o anda yaşadığınızı mutluluğu hissedin. Bunu gün içinde birkaç kere deneyin.

 

Murphy’e göre dünya üzerinde pek çok kişi bu düşünce gücüyle hayatını değiştirmiş. Siz de isteyin! Unutmayın; mutluluğun anahtarı pozitif düşünebilmek ve istemekten geçiyor.