Hamilelik ve doğum, kadın hayatının en önemli noktalarından biridir. Kişilik ve ruh hallerinde köklü değişimlere sebep olabilir. Annelerin büyük bir kısmı çocuğuyla birlikte büyüyüp geliştiğini dile getirse de, bazı anneler doğum sonra depresyonu yaşayabiliyor. Eğer siz de bu gruptansanız, Psikiyatri Uzmanı Dr. Aysun Genç Dişcigil’in tavsiyelerini can kulağıyla dinlemelisiniz!
Doğum sonrası depresyon belirtileri nelerdir?
- Şiddetli hüzün duygusu ya da boşlukta hissetme.
- Duygusal küntlük ya da zaman zaman duyarsızlık.
- Aile, arkadaş ve keyif veren etkinliklerden uzak kalma.
- Sürekli yorgun hissetme, uykuya dalma problemi.
- Aşırı yemek yeme ya da iştah kaybı
- Yetersizlik duygusu ya da başarısızlık hissetme.
- Bebekle ilgili kaygı hissi.
- Bebeği sevme ve ona ilgi duyma konusunda yoğun kaygı ve endişe.
- İntihar düşünceleri.
- Bebeğe zarar verme korkusu.
Doğum sonrası depresyonun riskleri nelerdir?
Daha önce depresyon yaşamış kişilerin, doğum sonrası depresyonuna yakalanma ihtimalleri daha yüksek. Ayrıca gebelik ve doğum sürecinin travmatik geçmesi de, kişinin depresyona yakalanma riskini artıran etkenlerden. Kısıtlı sosyal destek ve eşle ilgili sorunlar da bu hastalığı tetikleyen faktörler arasında.
Doğum sonrası depresyona yakalanıp, yakalanmadığınızı anlamak için belirtilerin dört haftada ortaya çıkması gerekiyor. Bu durum bazı kadınlarda aylar hatta yıllar sonra da sinsi şekilde meydana çıkabiliyor.
Doğum sonrası depresyona ne iyi gelir?
Su tüketiminizden emin olun. Kışın su içmek zor olsa da günde en az 1,5-2 litre su içmeye çalışın. Protein bağışıklık sisteminin en güçlü kaynaklarından birisidir protein içerikli gıdaları ihmal etmeyin.
Şeker tüketiminize ve şekerli gıdalara dikkat edin. Kontrolsüzce yiyeceğiniz şekerli gıdalar kilo almanıza neden olarak depresyon sürecinizi tetikleyebilir. Şeker ve kafein etkileri geçtikten sonra da kendinizi daha yorgun hissedebilirsiniz.
Sabahları yapacağınız yarım saatlik yürüyüşler hem fiziksel açıdan hem de psikolojik olarak sizi rahatlatacaktır.
Evinizin ve ofisinizin mümkün olduğunca bol güneş ışığı girmesini sağlayın, perdelerinizi gün içinde açık bırakabilirsiniz. Odalarınızı zaman zaman havalandırmanız daha ferah bir ortamda olmanızı ve temiz oksijen almanızı sağlar.
Haftada 3-4 gün egzersiz yapın. Böylelikle hem kendinizi daha dinç hissedecek, hem de gece daha rahat uykuya dalacaksınız. Egzersiz alışkanlığı endişeyi azaltır, zihninizi açar ve kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olur. Eğer sürekli oturmak zorunda olduğunuz bir işte çalışıyorsanız molalarınızda dolaşmaya ve hareket etmeye çalışın.
Kendinizle baş başa kaldığınız zamanlarda sıkılıp farklı düşüncelere dalabilirsiniz. Bu nedenle sosyal aktivitelerinizi ihmal etmeyin, kışın tatile gidebilirsiniz.
Arkadaşlarınızla bir araya gelerek hoş vakitler geçirebilirsiniz. Sinemaya gidebilir ya da evde olduğunuz zamanlarda özellikle komedi dizileri ve filmleri izleyebilirsiniz.
Sağlıksız besinlerden ve hazır yemeklerden uzak durun. Her gün meyve ve sebze yiyin. Kafein ve alkol tüketiminize dikkat edin. Öğünlerinizde salata olmasına özen gösterin. Mutluluk veren yiyecekler için tıklayınız.