Topraksız Zincirlikuyu dediği cezaevinde kaleme aldığı satırlarını Deniz’in Dibi’nde toplayan Deniz Seki’nin yaşadığı zorlu süreci kendisinden dinleyeceksiniz.
İnkılâp Kitabevi etiketiyle raflardaki yerini alan Deniz’in Dibi’nde daha önce tanışmadığınız bir Deniz Seki’yle karşılaşacaksınız. Sanatçının içinden gelenleri paylaştığı kitabında ayrıca daha önce başka yerde yayımlanmamış şiirlerini de okuyacaksınız.
Dibi görmek gerek…
“Deniz olmak su olmak, akmak, derin olmak demek; dibe dalmak gerek. Benim serüvenimin rotası da şimdilik Deniz’in Dibi’ne doğru. Buralar çok derin ve bir o kadar dalgalı, ama öylesine de dingin ki. Yüzmeyi biliyorsan yaşadın, bilmiyorsan su yuta yuta, bata çıka öğreniyorsun. Gökyüzüne doğuyorsun.”
Yaşadığı zorlu süreci böyle özetliyor Deniz Seki. Her şeyin bir sebebi olduğunu düşünen Seki, yaşamın değerini daha iyi anlamak, nefes aldığın her dakikaya şükretmek için dibi görmek gerek belki de diye düşünerek kâğıt kaleme sarılıp hissettiklerini en samimi şekilde Deniz’in Dibi’nde anlatıyor.
Topraksız Zincirlikuyu
Topraksız Zincirlikuyu dediği cezaevinde kaleme aldığı satırlarında yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen umudunu kaybetmeyen Deniz Seki, Zümrüd-ü Anka kuşu misali küllerinden yeniden doğacağı günü bekliyor. Sevenlerinden ayrı kaldığı süreçte yaşadıklarını, kalbinden dökülenleri ve yeni şiirlerini Deniz’in Dibi’nde paylaşırken onu düşünen herkese bu şekilde yakınlaşmak istiyor.
Deniz’den dinleyin
Şarkılarıyla, yaşadıklarıyla gündemden düşmeyen, hakkında onlarca haber yapılan Deniz Seki’nin gerçekten neler yaşadığını, ne hissettiğini anlamak için uzaklara bakmanıza gerek yok. Kendisi her şeyi bizzat kaleme aldığı kitabı Deniz’in Dibi’nde anlatıyor.
**
Deniz Seki kimdir?
1970 yılının sıcak günlerinden birinde, 1 Temmuz’da dünyaya gözlerimi İstanbul’da açmışım. Yaz çocuğu olduğum için belki de, kendimi en çok babacığımın da memleketi Antalya’ya, Alanyalılara yakın hissederim.
Orta ve lise eğitimimi yatılı olarak Çamlıca Kız Lisesi’nde okudum. Okulu bitirdikten sonra TRT İstanbul Televizyonu’nun açtığı sunuculuk sınavlarına katılarak sunucu olmaya karar verdim. Asıl isteğim olan müziğe vokalistlik yaparak başladım. Kenan Doğulu, Emel Müftüoğlu, Ege, Ferda Anıl Yarkın, Zuhal Olcay ve Yaşar Günaçgün gibi önemli müzisyenlerle çalışarak kariyerimde sağlam adımlarla yürümeye başladım.1995 yılında kendimi iyice şarkı söylemeye hazır hissettiğim anda “POP SHOW 95” şarkı yarışmasına yazdığım şarkı sözüyle katılarak 1. oldum. Yaşadığım acı tatlı duygu yoğunlukları, söz ve besteleri bana ait şarkılar yapmamı sağladı. Uzun çalışmalar sonunda 1997 yılında ilk albümüm “Hiç Kimse Değilim” çıktı. 2 sene sonra söz ve müziklerinin birçoğu bana ait olan “Anlattım” isimli albümümle bir kez daha sevenlerimle buluştum. O günden sonra yeni albümler yapmaya devam ettim. İnsanın içinde susturamadığı bir müzik olunca ne gelirse gelsin başına o müzik susmuyor, susturulamıyor. Sağ olsun sevenlerim de hiçbir zaman yalnız bırakmadı beni.
Şu anda bulunduğum yerde içimdeki umut beni dimdik ayakta tutuyor. Zümrüd-ü Anka kuşu misali küllerimden yeniden doğacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum.
**
Deniz Seki, Deniz’in Dibi, İnkılâp Kitabevi, İstanbul 2016
Kitabın Ebadı: 11,5×19,5
Sayfa Sayısı: 224
Fiyatı: 19 tl