Bir hafta sonraki Perşembe görüşürsek; reglim bitmiş, yüzümdeki sivilce iyileşmiş olur. Evin her köşesini pırıl pırıl temizleyebilirim. Ağdacıma gidip lanet olası tüylerimden kurtulabilirim. Beyaz pantolonumun üzerine giymek için şık bir bluz ayarlayabilirim. Ne zamandır el sürmediğim seksi iç çamaşırlarıma göz atıp, gerekirse yenisini alabilirim. Hem hormonlarım normale döneceği için kendimi beğenebilir, özgüvenimi yerine getirebilirim. Bir fincan kahveyi de evde içme kararına varırsak; “beni uyutma, beni sev!” diyebilirim. Evet, bir sonraki Perşembe görüşelim!

 

Kusursuz planımı gerçekleştirmek için Cihan’a mail gönderdim: Perşembe günü şehir dışına çıkmam gerekiyor, bir hafta sonra aynı gün görüşsek olur mu?

 

Atladığım en önemli bölümü, Cihan hatırlattı: “o tarihlerde burada olmayacağım. Amerika’ya gidiyorum. Başka zaman artık, kısmet değilmiş.” diye cevap verdi.

 

Harika değil mi? Bir regl, başıma ne işler açıyor? O yumurtaların hepsini bir araya toplayıp, üzerlerine kaynar su döküp haşlamak istiyorum! Mümkün mü şimdi geriye dönüp: “ben öyle dedim ama aslında şehir dışına çıkmıyorum, olur tamam görüşelim” demek? Zaten yalancılıktan mimlenmişim, bir tanesine daha ne gerek var?

 

“Peki, ne zaman döneceksin?” diye Cihan’a yazmadım. Havada asılı kaldı. Başka zaman, ne zamandı? Ne zaman kısmet olacaktı?

 

Pişmanlığıma yanıp, aptallığıma doymayayım diye söylenirken tepemde bir ışık yandı: ben de Amerika’ya gideceğim! Yani, bir ihtimal daha var. Evet, çalıştığım reklam ajansı; Madison Caddesi’nde bir etkinliğe katılacak ve sevgili patronum beni de yanında götürecek! Birkaç gün boyunca patronumla Manhattan’da kalacağız ve yıllık iznimi kullanıp 2 hafta boyunca orada olmaya devam edeceğim.

 

Tesadüfün böylesine ne denir? Harika mı?

 

Gidişimizden emin olmak için patronumla konuştum. Evet, uçak biletlerimiz ve otel rezervasyonumuz tamam! İki hafta sonra yola çıkacağız. Yıllar evvel gittiğim Los Angeles gezisinden kalan vizemle birlikte sadece pasaportumu yenileyip rüyalar ülkesine ulaşabileceğim hem de Cihan orada olacak! Acaba arayıp şimdiden haber versem mi?

 

 

Feraye Demir
Yüksek Topuklar – Köşe Yazarı
ferayedemir@gmail.com