Enteresan bir toplumda yaşıyoruz: Yoga ve cinsel taciz kavramları aynı cümleler geçiyor. Oysaki yoga, insanın ruh ve beden dengesini bulmak için kullandığı bir araç değil miydi? Bir anda spitürel dünyaya yönelen gözler çoğaldı; madde mi yoksa mana mı ağır tartışmaları başladı. Mutluluğa giden yol sadece yogadan mı geçiyordu yoksa para, yogilerin birbirlerinin ciğerlerini deştirecek kadar tek gerçek miydi?

Önceki gece, bir arkadaşımla konuşuyorduk, ‘rasyonellik mi duygusallık mı; büyük dilemma!’ dedi. Bana göre faydalı olan, Cem Yılmaz’ın deyimiyle ‘little little into the middle’ felsefesiyle yaklaşmaktı. Yani biraz rasyonellik, biraz duygusallık ve en önemlisi hangisini, nerede kullanacağını bilmek, hem sorunları çözüyor hem de hayatı sadeleştiriyordu. Fikirlerimin benzerine, Bilgisayar bilimi profesörü Randy Pausch’un ‘Son konuşma’ isimli gerçek hayatından kesitler anlattığı kitabında rastladım. Pankreas kanserine yakalanmış ve ölüm tarihini az çok bilen bir adamın, ‘semptomlarla değil, hastalıkla ilgilenin’ yani önce kökünü kurutun dediği anısını sizlerle paylaşıyorum. Umarım, bu öykü sizin için de yol gösterici olur ve aradığınıza ulaşmak için hangi güçlerinizi kullanabileceğinizin farkına varırsınız.

hayata-kucak

“Evlenmeden önce, binlerce dolarlık borcu olan bir kadınla çıkıyordum. Borcunu çok dert ediyordu. Her ay, borcuna faiz eklenecekti. Haklıydı.

Stresiyle başa çıkmak için, her Salı akşamı meditasyona ve yoga dersine gidiyordu. Bu, onun boş olduğu tek akşamdı ve yoganın ona yardımcı olduğunu söylüyordu. Borçlarıyla başa çıkmanın yolunu bulduğunu hayal ederek nefes alıyor, bir gün borçların geride kaldığını tekrarlayarak nefes veriyordu. Haftalarca, her Salı böyle devam etti.

Sonunda bir gün, birlikte oturup borçlarını inceledik. Ama ben önce, hastalığı tedavi etmek gerektiğini düşündüm. Semptomları stres ve endişeydi. Hastalığı, borçlu olduğu paraydı.

‘Neden bir süreliğine yoga derslerini erteleyip Salı akşamları yapabileceğin bir ek iş bulmuyorsun?’ diye sordum.

Bu fikir aklına yattı ve onu rahatlattı. Tavsiyemi dinledi. Salı akşamları garsonluk yaptı ve kısa sürede borçlarını ödedi. Sonrasında, yogaya dönüp gerçekten rahat bir nefes alabilirdi nasılsa…”

Arzu

 

Arzu Karabulut

Yüksek Topuklar Genel Yayın Yönetmeni

arzu.karabulut@yuksektopuklar.net

Beni takip edebilirsiniz: https://twitter.com/arzukarabulut

https://www.facebook.com/YuksekTopuklarNet