İhanetin en kolay yuvalandığı, rahatlıkla büyüdüğü yerlerin başında büyük şehirler gelir. Ülkemizde bu durumun yoğunluğu İstanbul’dadır. Ancak gönlüm, aşık olduğum şehirle, ilişki deformasyonunu bir arada kullanmaya razı gelmiyor. Aldatmak dediğimiz, entrika ve oyun gibi sıfatlar üzerine oturduğundan, Bizans’ı kullanmayı daha uygun buldum. Zamanında ne kahpeliklere şahit olmuş canım şehrim. Havasında, toprağında izi kalmış herhalde, şimdi ihanetlerin yatak odası oluverdi. Yine de adı İstanbul diye geçmesin, biz ona Bizans diyelim.

Bizans’ı ihanet sıralamasında ilk sıraya çıkaran nedir? Öncelikle nüfus yoğunluğu, bu kalabalığın içinde alternatif de çok oluyor. Sonra şehrin coğrafi büyüklüğü, Bizans dediğin toprak parçasından sıksan dört ayrı şehir elde edebilirsin. Düşünsenize, dünya üzerinde aynı belediyeye bağlı, bir şehir sınır çizgisi olan fakat telefon kodu değişik kaç tane il vardır? Eh, bu durum ihanet kuşlarına kimse görmeden, gizli kapaklı iş çevirebilme rahatlığı getiriyor.

Bu şehir öyle farklı kültürlerin iç içe yaşamasına olanak tanır ki, başka yerde dayak yemenize sebep olan davranışlar, Bizans için doğal sayılır. Bunlar da biraz ayrıcalık ve rahatlık getiriyor elbette. İnsanların gittikçe daha sık terk edildikleri bir dünyada, Bizans hak ettiği yeri buluyor. Aldatmak bu şehrin insanları için, ilişkinin bir parçası gibi durmaya başlıyor. Diyeceksiniz ki, ihanet bizim yaşadığımız yerlerde de var. Vardır! Tüm dünya üzerinde var. Kilit nokta şu olmalı, eskiden sevdiğini aldatanlar ayıplanır ve dışlanırken, şimdi sıradanmış, olasılık içindeymiş, çok da önemli değilmiş gibi tepki görmeye nerede başladı? Burada! İşin kaynağı burası, elbette dalgası tüm ülkeyi saracak.

Benim ilgimi çeken kısım, burada aldatmaya verilen tepkiler. Türkiye topraklarında, başka hangi şehirde gecenin ikisinde bir kadın, altında mini şortu, üstünde büstiyeri, ayağında topuklu ayakkabıları, bir elinde köpeği, diğerinde sigarası ile sokakta canın istediği gibi özgürce gezebilir? Tecavüze uğramadan bu şekilde dolaşabileceğiniz şehir sayısı kaç? Bu fotoğrafın hemen arkasında türbanlı iki kızımızı da görebilirsiniz. Bunlar güzel karmalardır. İnsan özgürlüğünü nasıl savunmam ki? Dikkatinizi çekmek istediğim yer başka, bu özgürlükleri elde edenler acaba her hakkı kendilerinde saklı mı görürler?Acaba aldatmak da özgürlük olarak mı algılanıyor bu civarda?

Bizans insanı dönüştürür, ayak uydurmak zorunda kalırsın, yoksa yetişemezsin. Gün gerçekten 24 saat yaşanır burada. Hiç uyumayan bir şehrin canlılığı, karmaşası ve telaşı içinde, acaba bakış açımızda koşuşturmaya dahil olur mu?

Başka yerlerde kocası kuma getirdiği için zılgıt atarak ağlayan kadının mağrur acısına karşılık; çaresizliğinden mi, yediremediğinden mi anlatamaz Bizans’ın avukatı, doktoru, eşinin gözüne baka baka aldattığını? Ülkemin ünlü kadınlarından biri, “kocama çapkınlık yakışır” diyerek, kendini düştüğü durumdan kurtardığını mı zanneder? Peki, bu cümle televizyonlarda son dakika haberi olarak üst üste yayınlandığında, ana haber bültenlerinde, haber değerinde verildiğinde, memleketin o ücra köşesindeki kadın, artık kuma için ağlamaktan vazgeçmez mi? İsyan edebilme özgürlüğünün olduğu tek konuyu böylece elinden almış olmaz mıyız? Öyle ya, ihanet, bu kocaman şehirlerde, okumuş, para kazanan, ayakları üstünde duruyor görünen kadınlar için normalse; iki odalı evinde seslerini duyarak, erkeği olmadan uyumak zorunda kalan kadının itiraz etme şansı nedir ki?

Uzun lafın kısası, aldatmak, Bizans sınırlarında rahatlıkla konuşulup, göz yumulmaya başlayınca; ilişkinin olmazsa olmazı gibi görülünce; yapanın biraz süründürülüp sonra affedildiği ve arkasına mazeret koyulduğu, üstelik de haklı yanı varmış gibi pazarlanmaya başlandığı önemsiz bir konu halini gelince; etkisi tüm yurdu vurdu. İlişkilerin krizi, mali krizden çok önce yaktı ortalığı da, elden ne gelir? Peki, sonuçta biz kimi aldatmış oluyoruz? Kendimizi? Aldattığımız kişiyi? Aldattığımız kişiyi aldatmamıza yardımcı olan kişiyi? Sanırım hiçbirisini, çünkü benim bulunduğum yerden bakınca cevap şu oluyor: Bütün ülkeyi!


Candan Ünal
Yüksek Topuklar Aşk ve İlişkiler Editörü
Candan.unal@yuksektopuklar.net

*Tüm hakları Yüksek Topuklar.net’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.