Günün mevzusu, kızlardan birinin erkek arkadaşı. Daha doğrusu eski erkek arkadaşı. Zaman zaman hepimiz arkadaşımızın yanında bir adam görür ve hiç uygun olmadıklarını düşünürüz. İşte, bu da o örneklerden biri. Adam, son derece iyi bir insan olmakla beraber, fazla pasif. Bizim kızın yanında nerdeyse yok oluyor. Silik duruyor. Kızımız dominant. Bu ikili hangi ortak noktada buluşur diye aklınızdan geçiyor.
Daha önceki sohbetlerden öğrendiğim kadarıyla, henüz cinsel bir ilişkiye girilmemişti. Durum flört etme konumunda, el ele tutuşma, belki iyi geceler öpücüğü, yemek ve sinema gibi son derece masum görüşmelerden oluşuyordu. Kızımız, adamın iyi niyetinden ve kalbinin güzelliğinden etkilendiğini ve saf yanını çok beğendiğini söylüyordu. Ben ilişkiyi burasında bırakıp, kendi dertlerimle uğraştığım için devamını kaçırmışım. Arada bir konuşma ya da mesajla, ilişkinin gidişatı ile ilgili bir haber alamadığım için de, her şeyin yolunda olduğundan emindim.
Nescafe arkası türk kahvesine dayanınca muhabbetin süresi, bizimki döküldü. Çok sıkılmış, ayrılmış. Sebebini sordum. “Uyuşmamız mümkün değildi zaten” dedi. Buna ne zaman karar verdiğini sorduğumda ise, tanıştıklarının 2. günü cevabını aldım. Aldı beni bir düşünce, madem en başında ilişkinin yürümeyeceğine inandın, neden bunca zaman sürdürdün? Cevap çok tanıdıktı. Ve buna yakın cümleleri o kadar çok duymuştum ki, artık şaşırmıyordum. “Acıdım!” İşte, bir kadının en zayıf yanı, acıma duygusu. Ne olursa olsun, bunu yüreğimizden atamıyoruz.
Yanıtı bu olan soruların, hikayeleri de birbirine benzer. Çevremizdeki erkeklerden biraz farklı olan bu adamların ortak özellikleri vardır. Öncelikle inanılmaz iyi insandırlar. Tipleri, yolda yürürken başınızı çevirtmeyecek kadar sıradandır, zaten onları pek fark etmezsiniz. Çoğu zaman bir arkadaş ortamında tanıştırılırsınız çünkü tek başlarına bu hamleyi yapabilecek kadar cesur değillerdir. Sizin, ona bakmayacağınızı düşündüğü için, reddedilmeyi göze alamazlar. Orta düzeyde kazançları olur. Hayatları çoğunlukla ev ve iş arasında geçer, az ve aynı özelliklere haiz arkadaşları vardır. Sosyal hayatın içine karışmak zordur. Bu türlere bir isim vermek gerekirse, ben “yap-boz ağabeyler” derim. Çünkü hamur kıvamında bulunan bu arkadaşları, akıllı bir kadın istediği şekle getirebilir ancak biraz emek gerekir. Ayrıca, sizden sonra saflığını ve güzel özelliklerini kaybederek (size kırılmış ve kızgın olacaktır) diğer beylerin yanında yerlerini alacak olan bu dostların, karakteristik özellikleri bir yap-boz gibi ancak birkaç ilişkinin tecrübesini yaşadıktan sonra oturacaktır.
Yap-boz ağabeyleri bozmadan önceki halleri ile bir süre birlikte olan kadın, bizim arkadaşımızda olduğu gibi, acıyacak ve sevişecektir. Birçok sevişme bahaneleri arasında, kadınların yıllar sonra bile başka bir sebep bulamadığı bu ilişkinin cevabı hep, acımak olacaktır. Adamı reddetmek için bir neden bulamazsanız, acıdığınız için sevişmiş olma ihtimaliniz çok yüksektir.
Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta şudur: Yap-boz ağabeylerden biriyle birlikteyseniz ve onunla aşk yüzünden ilişki yaşamıyorsanız, içinde bulunduğunuz ruh halini bir daha düşünün. Yaşlandığını düşünmek, kötü bir ilişkiden çıkıp kendini beğenilmiyor hissetmek, yalnızlığa dayanamamak, erkeklerle ilgili isteklerinizin yaşadıklarınızdan dolayı farklılaşması gibi sebepler, çoğu zaman sizi bu tür adamlara yönlendirebilir. Bu adamlarla birlikte olduğunuzda kendinizi kraliçe gibi hissedersiniz, ruhunuz beslenir, kalbiniz tamir olur ve iyileşince o adamın size göre olmadığı gerçeği ile yüzleşir, terk edersiniz.
Benim yap-boz ağabeylerle birlikte olmanıza bir itirazım yok. Tam da tersi, tedavi edici bu süreci onaylıyorum. Tek sorun, bu adamları alıp, bozuyoruz. Zaten nesli tükenmek üzere olan bu arkadaşlar, bizden sonra diğerlerinin arasında yerlerini alıyorlar. Gün gelecek, elimizde ilaç niyetine bile bir yap-boz ağabey kalmayacak. Hadi, bizim gibi olanları geçtim de, gerçekten bir yap-boz ağabey ile çok mutlu olabilecek, ölene kadar birlikte olup yuva kuracak ve saadeti yakalayabilecek, az beklentili huzurlu hemcinslerimize haksızlık olacak.
Gerçekten size uymuyorsa, yap-boz ağabeyleri bozmayın, başka birinin hayatını kurtarabilir….
Candan Ünal
Yüksek Topuklar Aşk Editörü
Candan.unal@yuksektopuklar.net
*Tüm hakları Yüksek Topuklar.net’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.