Elimden geldiğince, dilim döndüğünce, yaşadıklarım ve gördüklerimden edindiğim tecrübelerle sizin sıkıntılarınıza yeni bir pencereden bakmaya çalışıyorum. Gelen mektuplara yeni manyak gözüyle bakan birisi, zaten bu işi yapmaz. Ayrıca senin arkandan konuşmak gibi bir sıkıntım hiç olamaz değil mi güzel kardeşim. Sence bütün hayatımı, işlerimi, kendi dertlerimi bırakıp, bak Ö. Ne yapmış diye mi anlatacağım. Tekrar söylüyorum, bu kadar kötü yürekli ve negatif düşünen birisi zaten bu işi yapamaz. Ben senin bu yorumları canın acıdığı için, pek de üstünde düşünmeden yazdığına inanıyorum.

Gelelim senin yaşadıklarına! Ayrılık acısı maalesef zamanla tükenen, yaşanmadan bitmeyen ve gerçekten insanı içten içe yiyen bir duygudur. Ayrılık yaşayan herkesin biraz şımarıklığa, karmaşık düşünceler içinde olmaya hakkı vardır. Kolay değil, kim bilir sen de neler yaşadın?Dediğin gibi belki de gerçekten hikaye olabilecek bir yaşamın var; ya da sen de çoğu insan gibi hayatının roman olduğunu, neler yaşadığını düşünüyorsun, onu bilemiyorum. Ancak bildiğim şey, ayrılık ağır bir süreç ve elimden kalbinize girip o duyguları silmek gelmiyor, keşke olabilseydi…

Saydığın maddelerin hepsi iç içe geçmiştir zaten. Sıraya koymakla olmaz.Hepsini yapabilirsin. Ancak bil ki, geçecek. Mutlaka geçecek. Hiçbir acı sonsuza kadar sürmedi ve sürmeyecek. İnsanlar dünyanın en acı şeyini yaşıyorlar, evlatlarını toprağa veriyorlar, yine de hayat devam ediyor. Yaradan kimseye çekemeyeceği yükü vermez. Şarap da iç, dua da et, namaz da kıl, canın ne istiyorsa onu yap, buna hakkın var. Ama bil ki her yaşadığın acı, bir heykeltıraşın taşa vurduğu çekiç gibidir. Sonunda ortaya büyük bir eser çıkar. Pişmeden, acı çekmeden, yara almadan yürekler büyümez. Hayat denilen yolculuğumuz bunun için var. Her şey ruhu biraz daha olgulaştırıyor, her yaşadığın tekamülüne sebep oluyor. Ama geçecek! Göreceksin!……

Candan Ünal

Yüksek Topuklar Aşk ve İlişkiler Editörü

Candan.unal@yuksektopuklar.net

Günaydın…
Şimdi diyeceksiniz ki al bi manyak daha… Memlekette amma da terk edilen aldatılan kadın var dimi?
Size şöyle söyleyeyim, kim olduğunuz ve ne düşüneceğiniz umurumda değil.
Bu maili okuduktan sonra arkamdan yapacağınız yorumlar hiç sorun değil.
Nede olsa tanımıyorum sizi değil mi ya.
İstediğim kadar anlatabilir yazabilirim. Belki de bu mail hiç elinize geçmeyecek yada okumadan sileceksin.
Olsun . . .
Bu sabah servisime bindim her zamanki gibi radyoda ayrılık şarkıları çaktırmadan koltuğumda biraz gözyaşı döktükten sonra Bakırköy de avcılara
o tükenmek bitmek bilmeyen yolun saniyeler içinde, bu gün tükendiğinin farkına vardım.
Öğrencilerle günaydınlaştıktan sonra ağır ağır odama geçtim,
çayımı elime aldım ve bilgisayarımı açtım. Ve google’a ayrıldıktan sonra ne yapılır yazdım bu site çıktı.
okudum gülümsedim.Yazdıklarınızın hepsi doğru.
Benim ayrılık hikayem 3 gün önce başladı.
Etrafıma yapacağım açıklamalardan kaçmıyorum korkmuyorum ama bu gerçeği inanın hala kendime söylemedim.
Ayrıldığımı ben bilmiyorum henüz.
Size hikayemi yazsaydım eminim sitenizin bir köşesine koyardınız ve ibret olurdu.
27 yaşında özel bir kolejde halkla ilişkiler ve tanıtım noktasında kampüs sorumlusuyum.
Biliyor musun evim çok küçük okulum neredeyse 25.000 metre kare ama artık burası dar geliyor. Ev daha geniş sanki.
Burun sızlaması evet artık bende ne olduğunu biliyorum. ve sürekli uyumak istiyorum. hiç uyanmadan uyanmak.
bana maddeler misin…
ağlamak
uyku
ölmek
yas tutmak
şarap içmek
namaz kılmak
arkadaşlar
aile
kimden başlayayım?