Sevgi denilen bu mucize duygu, içinde dokunmayı, öpmeyi, şefkati, sevişmeyi ve daha bir çok duyguyu da barındırır.

Ancak çoğumuza çocukken yanlış öğretildiği gibi, kadınlar erkeklere armağan olarak bedenlerini sunmazlar. Yaşanılan tüm birliktelikler her iki tarafın da mutlu olması içindir. Ne bedenimiz, ne duygularımız başkaları için bize verilmedi. Kimse de bunların sahibi değil.Yaşadığın hiçbir şeyden utanç duyma, ayrıca ortada utanılacak bir durum da yok. Sen bir ilişki yaşamışsın, daha gencecik bir kızsın, elbette yaşayacaksın, sonunda ayrılmışsınız. Bundan doğal ne olabilir?

“Yeni gelene nasıl söylerim bunları yaşadım diye” cümlesi beni çok endişelendirdi. Neden söyleyemeyecekmişsin? Ne varmış yaşadıklarında? Ayrıca söylemek zorunda da değilsin. Kimseye, ondan öncesine dair bir hesap borçlu değilsin. Rol yapmana da gerek yok. Masumiyet dediğin yürekle ilgilidir. Zaten sana ait olmayan emanet bir bedende yaşıyorsun. Hepimiz öyle. Bu bedene iyi bakmak, kalbimizi temiz tutmak gibi yükümlülüklerimiz var. Biz bedenlerle var olmadık. Ruhumuzdur baki olan. Beden sadece vasıta. Öldüğümüzde tekrar toprağa karışacak, başka canlılara yaşaması için besin olacak, yani ait olduğu yere dönecek emanet bir giysidir beden. Her şey ruh ve gönülde biter. Kimseye isteyerek kötülük yapmadıysan, hak yemediysen, cana kıymadıysan, kötü niyet beslemediysen, yani yüreğinde kötü duygular barındırmadıysan. Elinden geldiğince iyi bir insan olarak yaşamaya çalıştıysan, senin masumiyetini kim bozabilir? İçinde sevgi olan her duygu, her hareket değerli ve özeldir. Yeni tanışacağın kişi de senden önce birini sevmiş olacak. O da birisine dokunmuş, birisini öpmüş olacak. Senin mantığınla yola çıkarsak, o da seninle eşit olacak. Peki, neyin hesabını kime vereceksin?

İlişkilerine yalanla başlamak zorunda değilsin. Kimseye yaşadıklarının hesabını da vermeyeceksin. Bu fikri kafandan sil at. Hayat senin. Doğrusu ve yanlışı ile ne yaşanacaksa, hepsi senin bu dünyada tekamülün için karşına çıkacaktır. Hepimiz seçimler yaparız ve bunların sonucunu yaşarız. İyi ya da kötü. Dünya muhteşem bir denge üzerine kurulmuştur. İyi ve kötü iç içe var olur.Güzel yürekli kardeşim, daha önüne bir çok insan çıkacak. İçlerinde doğru ve yanlış seçimler yaptıkların olacak. Hayat okulunda tüm dersler senin için var. Sen yoksan geriye kalan şeylerin değeri de yok. Ne oturduğun koltuk, ne arkadaşlar, ne sevgililer, ne şu anda okuduğun yazı, hiçbiri sen olmadan bir anlam ifade etmez.

Sen yaşadıklarından sadece kendine ve Allah’a karşı sorumlusun. Bu dünyada kirlenmemek, sevgiyi her hücrene yerleştirmekle mümkün. Kalbini ve ruhunu kötü olan her şeyden koru ama aşk gibi Tanrı’nın en özel duygusu ile yaşananları sakın kirlilik olarak görme. Sevgi mucizedir. Bir çok kere daha yanılabilirsin, belki daha çok kere doğru insanı sevmeyeceksin. Bunu bilemeyiz. Yaşadıkça görecek, öğrenecek, olgunlaşacaksın. Ancak şunu hiç aklından çıkarma, içinde sevgi olan yürekler kirlenmez, masumiyetleri bozulmaz.

Seni olduğun gibi ve yaşadıklarınla beraber sevmeyi beceremeyen her kim olursa olsun, hayatından yolla gitsin. Kendi dünyanın merkezi sensin. Seni sevmeyi beceremezse, sevgine de layık değildir.

Şimdi, bütün bunları aklına, ruhuna ve kalbine yaz. Bir daha düşün. Masumiyetinin ne kadar büyük olduğunu kendin gör ve hayata katıl. Güzel haberler bekliyorum. Sevgiyle….

Candan Ünal

Yüksek Topuklar Aşk ve İlişkiler Editörü

Candan.unal@yuksektopuklar.net

Okur Mektubu

Nasıl geçer diye düşünürken buldum internetteki yazınızı..İyi gelmedi de değil hani.Ben kırmızı çizginin tam üstünde duran bir bayanım.Henüz bir hafta olmadı..Bitti demedik,tartıştık,daha doğrusu o bana hakaretler yağdırdı,ben sustum..Sonra da aramadım bu güne dek..O da öyle..Telefonunu sildim,msnde engelledim..Ayrı şehirlerde de okuyoruz zaten.Görüşme şansımız o çıkıp gelmedikten sonra yok.Ama bazen bir başkasıyla görüyorum onu rüyamda.En büyük korkum bu olsa gerek.Hadi hepsini yenerim de,ilk dokunuş,ilk öpüşme,ilk sevişme nasıl unutulur?Yeni birine nasıl izin verebilirim bunları yapması için?Nasıl güvenebilirim?Kaldı ki karşımdakine de söyleyemem ben bunları yaşadım diye..Rol yapmam lazım ilk masumiyetimle..Yalanla başlayan ilişkilere gebe hayatım.Ve bunu bile bile yeniden başlayamıyorum işte… Siz beni pink diye bilin..