Öncelikle altında yatan neden üremedir. İnsan, bilinçaltında neslinin devamı için en iyi adayı bularak onunla yola devam etme ihtiyacındadır. Bunun üstüne ruhsal boyutunu koyarsak; insan aidiyet duygusunu sever.


Kendimize bir eş seçtiğimizde, onunla kurduğumuz hayat tıpkı bir liman gibidir. Kendimizi fırtınadan, alabora olmaktan koruyarak, karşımızdakinin yüreğinde bir yer ediniriz. Yaşadığımız tüm zorluklarda, kaplumbağa gibi kafamızı ve bacaklarımızı kabuğun içine çekerek, o güvendiğimiz limanda yaşamaya başlarız.


Peki, neden aldatırız? Aldatmanın en önemli sebeplerinden biri, cinsel doyuma ulaşamamaktır. Bu durum kadınlar için daha dayanılabilir olsa da, erkekler için ciddi bir sorundur. Kadının cinsel olarak mutlu olmadığında aldatma ihtimali yoktur demiyorum. Ancak kadın, diğer her yönden tatmin olabiliyor, sevdiği kişi tarafından mutlu ediliyor ama sadece cinsellikte sıkıntı yaşıyorsa, bu noktada aldatmamayı tercih edebilir. Oysa erkek için aynı şartlar, aldatmanın en geçerli sebebidir.


Aldatmak sadece cinsellikle oluşan bir eylem midir? Bu sizin aldatmaya nasıl baktığınıza göre değişir. Kimi insan için, sevdiği kişinin sokakta bir güzele/yakışıklıya bakması da aldatmaktır. Kimi için, tek gecelik kaçamaklar aldatmak sayılmaz.


Bu ayrımın çeşitli olmasının sebebi, sahip olduklarımızı korumaktır. Bir kadının gösterdiği tavır, bulunduğu yaşam alanını yıpratmamakla ilgilidir. Derya Tuna’nın şu cümlesini hatırlayalım: “İbrahim Bey’e çapkınlık yakışıyor!” Bu cümle anlattıklarıma en iyi örneklerdendir. Burada eş, yaşadığı ihanetin farkındadır ancak kavga etmenin bir yararı olmayacağını biliyordur. Ya ayrılmalı, ya etrafa karşı olayı kurtaracak bir duruş sergilemelidir. Bu duruma dayanmasının altında sahip olduklarını koruma psikolojisi yatar. Herkes için farklı bir sebep olabilir; çocukları tek başına büyütmeme isteği, maddi gücün kaybını göze alamamak, elinde bulunan güç ve iktidarı kaybetme korkusu gibi pek çok örnek verilebilir. Aldatmak, aldatılanı son derece yaralayan bir eylem olmasına rağmen, kişi bu duruma dayanmak için bir takım bahanelere sarılabilir. Hatta içten içe bir plan geliştirip, aldatılmanın bedelini kendince karşı tarafa ödetebilir. Para istemek, mal mülk almak vb…


Bir kadının aldatması ise, yukarıda saydığımız cinsel doyumsuzluk hali dışında, genellikle intikam duygusu veya sevgi açlığı ile oluşur. Kadın nadiren cinsel olarak çok uyumlu olduğu ve tatmin edildiği bir ilişkide eşini aldatır. Cinselliği ne kadar güzel olursa olsun, kadın, sevgi gösterilmediğinde, sahiplenilmediğini hissettiğinde aldatmaya eğilimlidir. Birlikte olduğu insanın gözünde değerli olmadığını hisseden bir kadın, sekste ne kadar mutlu olursa olsun; dışarıda onu sevgisiyle saracak birinin olduğu, kolunda kendini kadın gibi hissedeceği bir adamın olduğu fikriyle hareket eder.


Aldatmak ve aldatılmak, üstüne binlerce kitap yazılmış ve yazılmaya devam edilen bir konudur. Burada anlattıklarım sadece küçük bir parçasıdır. İşin psikolojik, sosyolojik, fizyolojik ve bilimsel tarafları son derece geniştir. İnsan, dünya üzerinde hala tam olarak çözülememiş bir varlıktır. Onun her hareketi farklı sebeplere dayanabilir. Ve her yeni gün, bizi yeni bir olayla karşılaştırıp, şaşırtmaya devam edecektir.


Candan Ünal

Yüksek Topuklar Aşk & İlişkiler Editörü

candan.unal@yuksektopuklar.net

*Tüm hakları Yüksek Topuklar.net’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.